Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale İflas Hukukunda İflas Kararının Bozulması Veya Kaldırılması

Yazan : Ahmet Gökhan Uysal [Yazarla İletişim]
İcra Müdürü

Yazarın Notu
https://www.hukukihaber.net/iflas-hukukunda-iflas-kararinin-bozulmasi-veya-kaldirilmasi-makale,9659.html

İFLAS HUKUKUNDA
İFLAS KARARININ BOZULMASI VEYA KALDIRILMASI
Ahmet Gökhan UYSAL
Giriş
Yazımız ; Mahkemelerce verilmiş olan İflas kararlarının Yargıtayca bozulması veya bölge adliye mahkemelerince kaldırma, düzelterek veya yeniden esas hakkında vermeleri halinde;
• İflas dairelerinde açılmış olan iflas dosyalarının tasfiyelerinin akıbetlerinin ne olacağı,
• İflas dosyasına başvuru yapmış alacaklıların başvurularının halen geçerli olup olmadığı ve durumlarını,
• Bozma veya kaldırma kararından sonra müflisin tüm mal varlıkları konusunda iflas dairesi tarafından nasıl hareket edilmesi gerektiği,
• Bu dosyalarda İflas İdare üyeleri seçilmiş ise İflas İdare Üyelerinin ve varsa masa vekilinin görevlerinin devam edip etmeyeceği,
• İİK 40.maddenin 2.fıkrasında yer alan icranın iadesi prosedürünün iflas kararları için uygulanıp uygulanmayacağı hususları ile,
• Bozma veya kaldırma kararından sonra yeniden yapılacak iflas yargılaması neticesince yeniden iflas kararı verilmesi halinde hangi uygulama ve sürecin işletilmesi gerektiğine dair ilgili mevzuatlar ve güncel Yargıtay kararları ışığında kendi değerlendirmelerimizi içermektedir.
Açıklamalar
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 366/4.maddesinde “Yargıtayın bozma kararı veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma, düzelterek veya yeniden esas hakkında vereceği kararları üzerine icra ve iflâs işlerinde 40 ıncı madde hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmüne yer verilmiş, İİK 40.maddesinde de “ Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. “denilmektedir.
Kanun koyucu 366.maddenin 4.fıkrasında icra ve iflâs işlerinde 40 ıncı madde hükmünün kıyas yoluyla uygulanmasına ilişkin, icra ve iflas işlerini ayrı ayrı zikretmiş ve 40.madde hükmünün iflas işleri için de uygulanması gerektiğine açık bir şekilde yer verdiği görülmektedir.
Ayrıca İİK 164.maddesinin 4.fıkrasında da; Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir” denilmek suretiyle kanun yolu başvurma başlığı altında iflas kararları için özel madde konularak uygulamada oluşabilecek bir takım aksaklıkların önüne geçilmesinin hedeflendiği düşünülmektedir.
Giriş bölümünde bahsettiğimiz sorular hakkında değerlendirme, kanaat ve görüşlerimizi de içeren cevaplara aşağıda yer verilmiştir.

Sorular, Değerlendirmeler ve Sonuç:

1. Soru - İflas kararı Yargıtay tarafından bozulursa veya bölge adliye mahkemesince kaldırılırsa iflas dosyalarının tasfiyelerinin durumunu ne olacaktır?
Cevap – Yukarıda da bahsettiğimiz üzere İflas kararı Yargıtay tarafından bozulur veya bölge adliye mahkemesince kaldırılırsa iflas dosyasının İİK 40.maddesi gereğince durdurulması gerekmekte olup, iflas dosyasının İİK 40.maddesi gereğince durması nedeniyle tasfiyede hiçbir işlem yapılmamalıdır.
2. Soru – İflas kararının bozulmasından ve kaldırma kararından önce seçilmiş İflas İdare Üyeleri ve varsa masa vekili görevlerine devam edecekler midir?
Cevap –İflas kararının bozulması veya kaldırılması halinde İflas idare üyelerinin görevlerinin de duracağına ilişkin İcra ve İflas Kanununda herhangi bir hüküm bulunmasa da; İİK 40.maddesi gereğince dosya durdurulduğundan idare üyelerinin de görevlerinin dosya ile birlikte durması gerekmekte olup, ayrıca varsa masa vekilinin masa adına takip ettiği dava dosyalarındaki mahkemelere ilgili durumun bildirilmesi, mahkemelerde şirket adına açılmış ve açılacak davaları takip edecek taraf ve yetkili bulunamaz ise yeniden görülecek iflas yargılamasının bekletici mesele yapılmasının talep edilmesi masa yararına olacaktır.
3. Soru - İflas dosyasına bozma veya kaldırma kararından önce başvuru yapmış alacaklıların başvuruları halen geçerli olacak mıdır herhangi bir işlem yapmaları gerekli midir?
Cevap – Bozma veya Bölge Adliye Mahkemesince kaldırma kararından sonra mahkeme tarafından yeni bir hüküm verilinceye kadar tüm alacaklıların başvurularının dosyada bulundukları hal ile geçerli olduğu değerlendirilmekte olup, yeniden iflas kararı verilirse yeni iflas kararı tarihine göre iflas dairesine alacak güncelleme dilekçesi sunulması gerekmektedir. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 04/02/2014 tarih ve 2013/7714 esas, 2014/702 sayılı kararı)
4. Soru – İflas kararının Yargıtayca bozulması veya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra müflis şirketin tüm mal varlıkları konusunda İflas Dairesince nasıl hareket edilmesi gerekmektedir?
Cevap – Bilindiği üzere İflas kararının İflas dairesine mahkeme tarafından İİK 166.maddesi gereğince bildirilmesi ile İflas dairesi tarafından müflisin taşınır, taşınmaz ve diğer tüm varlıklarına iflas şerhi konulması için ilgili kurumlarla yazışma yapılarak işlem yapılmaktadır. İflas kararının Yargıtay tarafından bozulması veya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılması halinde İİK 164/4.maddesinde borçlunun malları üzerindeki tedbirlerin devam edeceği ticaret mahkemesinin davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye ve kaldırmaya yetkili olduğundan bahsedilmekte olup, burada bozmadan veya kaldırma kararından önce iflas kararı ile verilen tüm tedbir işlemleri devam edecektir. İflas kararı bozulduktan veya kaldırıldıktan sonra iflas dairesi tarafından iflas dosyasında İİK 40.maddesi gereğince iflasının durdurulması üzerine söz konusu mal varlıkları ile ilgili nasıl bir işlem yapılacağı hususunda iflas kararı veren mahkemeye soru sorularak mahkemeden gelecek cevaba göre hareket edilmeli bir cevap alınamazsa mahkemeden yeni bir tedbir veya kaldırma kararı gelinceye kadar İİK 40.maddesi gereğince durdurulan iflas dosyasının halen aynı hukuki durumda olduğunun kabulü gerekmektedir.
5. Soru – Peki İİK 40.maddenin 2.fıkrasında yer alan icranın iadesi prosedürü iflas kararları için uygulanabilir mi?
Cevap – İİK 40/2.maddesi aynen şu şekildedir; “ Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez. “ denilerek İflas kararının Yargıtay tarafından bozulması, bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılması ya da iflas kararının bozulması veya kaldırılmasından sonra yeniden yapılacak yargılama sonucunda iflas kararı ret edilip kesinleşirse İİK 40/2.maddesi gereğince iflas kararı hakkında iflas dairesine icranın iadesi yoluna İİK 366.maddesi yollaması ile kıyas yoluyla başvurulabileceği kanaatimizce mümkün olabilecektir.
6. Soru - Bozma veya kaldırma kararından sonra yeniden yapılacak iflas yargılaması neticesince yeniden iflas kararı verilmesi halinde İflas dairesince hangi uygulama ve sürecin işletilmesi gerekmektedir?

Cevap – İflas kararının bozulması halinde iflas dairesi tarafından İİK 40.maddesi gereğince durdurma kararı verilen dosyada yeniden iflas kararı verilmesi durumu ile ilgili;
Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2019/4692 esas, 2020/2215 karar ve 05/03/2020 tarihli kararında; "... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bozma üzerine verilen kararla borçlunun yeniden iflasına karar verildiği takdirde, daha önce seçilmiş iflas idaresi varsa dosyanın aynı iflas idaresine tevdi edilerek iflas idaresi tarafından tasfiyeye kaldığı yerden devam edilebilmesi, buna bağlı olarak iflas idaresi tarafından İİK’nun 166. maddesi gereğince yazışma yapılan kurum ve kuruluşlara bilgiler verilerek ve bozmadan sonra yeniden verilen iflas kararı üzerine yeniden gerekli ilanların yapılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmayıp, verilen ilk iflas kararı üzerine açılan iflas dosyası üzerinden işlemlere devam edilmesinin tabi olduğunun kabulü gerekir" denilmek suretiyle İİK 40.maddesi gereğince durdurulan iflas tasfiye dosyasının usûl ekonomisi, alacaklıların alacaklarına daha hızlı kavuşmasının sağlanması, İİK 256.maddesi gereğince 6 ay içinde bitirilmesi gereken tasfiyenin süresinin uzamaması hususları da gözetildiğinde yeniden aynı dosya ve aynı idare üyeleri yönüyle devamının sağlanması, daha önce seçilmiş iflas idare üyelerine iflas tasfiyesine kaldığı yerden devam etmeleri, masa mal varlığını koruyucu tüm önlemleri almaları için dosyanın taraflarına tevdii ile kendilerine resmi bir bildirim yapılması ve biran önce tasfiyeye kaldıkları yerden başlamalarının istenilmesi, Müflis şirketin yeniden iflasına ilişkin adi tasfiyeye devam ve yeni iflas ilanının İİK 166.maddesinde belirtilen usûllerle ilanının yapılması, hazırlanacak ilanda daha önce alacak kayıt talebinde bulunanların yeni iflas kararına göre alacak tutarlarının güncellenmesinin istenilmesi, gerekli tüm kurumlarla yeniden verilen iflas kararı gereğince yazışma ve bildirimlerin yapılması gerektiği tarafımızca değerlendirilmektedir.
Ayrıca aynı konuda Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 04/02/2014 tarih ve 2013/7714 esas, 2014/702 karar sayılı ilamında da “ alacaklının alacağının bozmadan önceki geçerliliğini koruyan sıra cetveline kaydedilmiş olmasından dolayı şikayetçinin herhangi bir hak kaybının olmadığı ve iflas müdürlüğünde kararında bir isabetsizlik olmadığından kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması” gerekçesi ile kararın onanmış olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak iflas hukukunda İİK 366.maddesi, İİK 40 ve İİK 164/4.maddesi uygulamalarını güncel Yargıtay kararları ve ilgili mevzuatlar ışığında soru-cevap şeklinde inceledik. Söz konusu paylaşımlarımız iflas hukukuna dair kendi yorum ve değerlendirmelerimiz olup, istifade edilmesi dileklerimle.
Kaynaklar:
1) Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2019/4692 esas, 2020/2215 karar ve 05/03/2020 tarihli ilamı
2) Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 04/02/2014 tarih ve 2013/7714 esas, 2014/702 karar sayılı ilamı
3) 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"İflas Hukukunda İflas Kararının Bozulması Veya Kaldırılması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Ahmet Gökhan Uysal'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
01-02-2022 - 13:34
(831 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
2603
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 4 gün 6 saat 18 dakika 22 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,13 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 10053, Kelime Sayısı : 1266, Boyut : 9,82 Kb.
* 2 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2184
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04043889 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.