Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Kısmi Dava Ve Belirsiz Alacak Davasında Ek Dava Açma İmkanı

Yazan : Stj Av. Kemal Taşkale [Yazarla İletişim]

Makale Özeti
İlgili makalede, kısmi dava ve belirsiz alacak davasının genel tanımı yapılmakla birlikte söz konusu davalarda ek dava açma imkanı değerlendirilmiştir.

KISMİ DAVA VE BELİRSİZ ALACAK DAVASI EK DAVA AÇMA İMKANI
I. KISMİ DAVANIN TANIMI
Kısmi dava esas itibariyle mahkemeden talep edilen hukuki korumaya göre bir eda davasıdır. Kısmi dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109.maddesinde düzenlenmiştir. Kısmi davanın amacıyla ilgili olarak doktrinde yaygın görüş, ispat durumunun zorluğu ve hukuki durumun açık olmamasından kaynaklanan yargılama giderleri rizikosunun azaltılmasıdır. Çünkü, dava konusu alacağını veya hakkını tam olarak ispat etme imkanı bulunmayan davacı, tam dava açar ancak açtığı dava reddedilirse yüksek yargılama gideri ödemek durumunda kalacaktır.(PEKCANITEZ, Hakan, Medeni Usul Hukuku, C.2, 15.Bası, İSTANBUL 2017, s.990 vd.) Davacının aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağının veya hakkının tümünü değil, alacağının belirli bir kısmını talep ederek açtığı dava kısmi davadır.(SİMİL, Cemil, Belirsiz Alacak Davası, 1.Baskı, İSTANBUL 2013, s.98.)

II. KISMİ DAVA AÇMANIN ŞARTLARI
Kısmi davanın açılabilmesi içi iki koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir. Kısmi dava, niteliği itibariyle bölünebilir talepler için söz konusudur. Bölünebilir olmakla kastedilen, talebin belirli bir bölümü dava edilip diğer kısmı dava dışında bırakılabilmektedir. Bundan anlaşılması gereken dava konusu talep bölünebilir değilse o talebin kısmi davaya konu olması mümkün değildir. Burada söz edilen talep konusu para alacağı olabileceği gibi bölünebilir nitelikte başka bir talep de olabilir.1 Kısmi dava açılabilmesi için bir diğer şart, davacının aynı hukuki ilişkiden doğmuş alacağının bir kısmını dava konusu yapmış olmasıdır. Davacının aynı davalıdan farklı hukuki ilişkilere dayanarak birden fazla talebi var ve bunlardan sadece birini veya birkaçını talep ederek açtığı dava kısmi dava olarak nitelendirilemez.2 Bu bakımdan önemli olan, alacağın aynı hukuki ilişkiden doğmuş olmasıdır. Bu iki şarta ek olarak davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmalıdır.
III. KISMİ DAVA HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME
Davacının davasını açıkça kısmi dava olarak nitelendirmesi gerekmemektedir. Bu durumda, açılan davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için alacağın yalnız belirli bir miktarının dava edildiğinin anlaşılması yeterlidir. Davacının, “fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, şimdilik alacağın belirli bir miktarını dava ettiğini” beyan ederek açtığı davalar kısmi dava niteliğindedir.3 Kısmi dava açılmasıyla davacı, mahkemeden sadece dava konusu yaptığı kısmın hüküm altına alınmasını istemektedir. Bundan anlaşılması gereken, açılan davanın doğurduğu sonuçlar sadece alacağın dava konusu yapılan kısmı bakımından geçerli olacaktır. İnceleme konumuz bakımından önemli olan sonuç; kısmi davada alacağın sadece dava konusu yapılan kısmı hakkında karar verilir. Kısmi davada derdestlik sadece dava konusu yapılan miktar bakımından olur. Alacağın geri kalan kısmı dava konusu yapılırsa, ilk dava ile yeni davanın konusu farklı olduğundan derdestlik olmayacaktır.4

IV. KISMİ DAVADA EK DAVA AÇMA DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Kısmi davada alacaklı, sadece talep konusu yaptığı alacağın bir kısmının hüküm altına alınmasını istemektedir. Bundan anlaşılması gereken, kısmi davada sadece dava konusu yapılan miktar için kısmi davanın sonuçları doğmaktadır. Davacının açmış olduğu ilk dava kısmi dava niteliğindeyse, alacağının geri kalan kısmı için ikinci bir dava açması durumunda derdestlik oluşmayacaktır.5 Bunun sebebi, kısmi davada alacağın tamamı aynı hukuki ilişkiden doğsa da, alacaklı açacağı ek dava da ilk davada konu yapmadığı alacağının geri kalan kısmını dava etmektedir. Bu durumda, alacak aynı hukuki ilişkiden doğsa bile, her iki davanın konusu ayrıdır.6
“Kısmi davada davacı alacağının bir bölümünü dava etmekte ise de yargılama sürecinde talebini ıslah edebileceği gibi, kısmi davasında verilen kabul kararı üzerine bakiye alacağın tahsili yönünde ek dava da açabilir.” (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2016/22-2757 K. 2021/545 T. 29.4.2021 Kazancı İçtihat Bankası) Görüleceği üzere kısmi dava, bölünebilir alacağın belirli bir kısmının dava konusu yapılmasıdır. Alacaklı, dava konusu
yapmadığı alacağını aynı davada isteyebileceği gibi ek dava şeklinde de isteyebilir.

A. BELİRSİZ ALACAK DAVASININ TANIMI
Belirsiz alacak davası, mahkemeden istenilen hukuki korumaya göre kural olarak bir eda davasıdır. Belirsiz alacak davası, davanın açıldığı anda talep edilecek alacağın miktarının veya değerinin, davacı tarafından rakamsal olarak belirlenmesinin beklenemeyeceği veya imkansız olması durumunda, davacıya talebinin miktarını veya değerini yargılama sırasında karşı tarafın veya üçüncü kişinin vereceği bilgiler veya delillerin incelenmesinden sonra, hakimin vereceği süre içinde belirleme imkanı tanıyan tam bir eda davası olarak tanımlanabilir.(SİMİL, Cemil, Belirsiz Alacak Davası, 1.Baskı, İSTANBUL 2013, s.97)
Belirsiz alacak davasının amaçlarından birisi, davanın başında davacının talep sonucunu tam olarak belirleyememesi durumunda, yüksek yargılama giderleri ödeme riskini ortadan kaldırmaktır.7 Belirsiz alacak davası açıldığında, zamanaşımı tüm alacak için kesilmektedir, bu durumda davacının belirleyemediği alacak bakımından zamanaşımı gibi bir riski bulunmamaktadır. Aynı husus faiz hakkında da geçerlidir.8

B. BELİRSİZ ALACAK DAVASININ ŞARTLARI
HMK’nın 107.maddesine göre, davacı, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açabilecektir. Belirsiz alacak davası açan davacı, dava dilekçesinde alacağını tam olarak belirlememekle birlikte, talep ettiği ve belirleyebildiği tutarı belirtmek zorundadır. Hukukumuzda ilgili duruma, geçici talep sonucu denilmektedir. Söz edilen geçici talep sonucu belirlenebilir duruma geldiğinde davacı, ıslaha ve karşı tarafın rızasına gerek duymadan talebini kesin talep sonucuna dönüştürebilecek ve arttırabilecektir.9 Davacının dava dilekçesinde belirtmesi imkansız olan veya kendisinden belirtmesi beklenmeyen husus sadece talep sonucudur. Davacı bunun dışında dayandığı tüm vakıaları eksiksiz olarak bildirmelidir. Bilindiği üzere burada belirsiz olan dava değildir, alacaktır.10

C. BELİRSİZ ALACAK DAVASINDA EK DAVA AÇMA DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Belirsiz alacak davası açıldığında, talep sonucu rakamsal olarak kesinleştikten sonra hakimin vereceği süre içerisinde davacının geçici miktarı veya değeri artırması gerekmektedir.
Burada önemli olan, belirsiz alacak davasında talep sonucunun belirlenebilir duruma gelmesinden sonra davacının talebini hiç artırmaması veya kısmen artırması durumunda geri kalan kısmın ne olacağıdır. Alacaklı, belirsiz alacağının hüküm altına alınması için hangi dava türünü seçmiş ise, o dava türünün sonuçlarından yararlanacaktır. Davacı belirsiz alacak davası açıp, kısmi davanın sonuçlarından yararlanamayacağı gibi, kısmi dava açıp belirsiz alacak davasının sonuçlarından da yararlanamaz. Bilindiği üzere belirsiz alacak davası, alacaklının alacağının tümünün hüküm altına alınması amacıyla açtığı tam bir eda davasıdır. Belirsiz alacak davasının kısmi davadan en önemli farkı, alacaklının alacağının tümünün hüküm altına alınması amacıyla dava açmasıdır. Buna karşılık kısmi dava da alacağın bir kısmının hüküm altına alınması amacıyla dava açılmaktadır.(SİMİL, Cemil, Belirsiz Alacak Davası, 1.Baskı,
İSTANBUL 2013, s.299)
“Belirsiz alacak davası, alacağın tümünün hüküm altına alınması amacıyla açılan bir dava olduğu için, davacı yargılama sırasında iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmamasına rağmen geçici değeri artırmadığı takdirde, artırmadığı bu kısım için ikinci bir dava açamaz. Davacının burada artırmadığı kısım için ikinci bir dava açması ya derdestlik nedeniyle ya da kesin hüküm nedeniyle mümkün değildir. Eğer davacının açmış olduğu belirsiz alacak davası şekli anlamda kesinleşmemişse, davacının artırmadığı kısım için açmak istediği ikinci dava derdestlik nedeniyle reddedilecektir. Eğer davacının açmış olduğu belirsiz alacak davası sonunda verilen hüküm kesinleşmişse, bu takdirde de açılmak istenen ikinci dava kesin hüküm nedeniyle reddedilecektir. Burada davacının açmak istediği ikinci davanın da belirsiz alacak davası veya normal bir eda davası olması sonucu değiştirmemektedir. Çünkü davacı, açmış olduğu belirsiz alacak davası ile alacağının tümünün hüküm altına alınmasını
istemektedir.” (SİMİL, Cemil, Belirsiz Alacak Davası, 1.Baskı, İSTANBUL 2013, s.299)
Bu durumda şayet davacı belirsiz alacak davası açıp daha sonra talep belirlenebilir duruma gelmesine rağmen talebini arttırmamış ve bu talebi ek dava şeklinde ileri sürmek istemişse, artırmadığı kısım için ikinci bir dava açarsa açılan bu davanın, kesin hüküm ve derdestlik olumsuz dava şartları olduğundan usulden reddedilmesi gerekmektedir.

SONUÇ:
Kısmi dava ve belirsiz alacak davası birbirinden farklı dava türleridir ve hukuki olarak doğurduğu sonuçlar da birbirinden farklıdır. Kısmi dava açan davacı, alacağın sadece o kısmı bakımında hüküm elde eder. Dava konusu yapmadığı kısım hakkında ek dava açmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Burada, aynı hukuki ilişkiden doğan alacak dava konusu yapılsa da, alacaklı açacağı ek dava da ilk davada konu yapmadığı alacağının geri kalan kısmınıdava etmektedir. Bu durumda, alacak aynı hukuki ilişkiden doğsa bile, her iki davanın konusu ayrıdır.
Bununla birlikte belirsiz alacak davası açıldığında davacı, alacağın tamamı hakkında hüküm kurulması amacıyla ilgili davayı açmaktadır. Alacak belirlenebilir duruma geldiğinde, davacı tarafından talep sonucu arttırılmamışsa bu durumda ilgili kısım için sonradan ek dava açma hakkı bulunmamaktadır. Davacı tarafından açılan belirsiz alacak davası, şekli anlamda kesinleşmemişse açılan ek dava derdestlik nedeniyle reddedilecektir. Buna karşılık açılan dava sonucunda verilen hüküm kesinleşmişse, ek dava kesin hüküm nedeniyle reddedilecektir.
KAYNAKÇA:
1. PEKCANITEZ, Hakan, Medeni Usul Hukuku, C.2, 15.Bası, İSTANBUL 2017
2. SİMİL, Cemil, Belirsiz Alacak Davası, 1.Baskı, İSTANBUL 2013
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Kısmi Dava Ve Belirsiz Alacak Davasında Ek Dava Açma İmkanı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Stj Av. Kemal Taşkale'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
22-12-2021 - 15:15
(872 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
5397
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 8 saat 18 dakika 48 saniye önce.
* Ortalama Günde 6,19 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 10045, Kelime Sayısı : 1261, Boyut : 9,81 Kb.
* 1 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2180
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03225207 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.