Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Sözleşmeli Personelin Memur Kadrolarına Atanmasında Askerlik Sorunu

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

SÖZLEŞMELİ PERSONELİN MEMUR KADROLARINA ATANMASINDA ASKERLİK SORUNU

Av.M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü


[/b]6495 sayılı Yasanın 9. maddesiyle 657 sayılı Kanuna eklenen geçici 41. maddesinin (b) bendine göre; memur kadrosuna geçirilecek sözleşmelilerin 657 sayılı Kanunun 48. maddede belirtilen genel şartları taşımaları gerekir.

657 sayılı Kanunun 48 inci maddesi:
“Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.
A) Genel şartlar:
1. Türk Vatandaşı olmak,
2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,
3. Bu Kanunun 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak.
6. Askerlik durumu itibariyle;
a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,
b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,
c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,

7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.
B) Özel şartlar:
1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 inci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.”

Sözleşmeliden istenecek Belgeler

Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “Başvuru sahibinden bilgi ve belge istenmesine ilişkin esaslar” başlıklı 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (c) bendine göre, iş sınavlarına müracaat safhasında sadece sınav için gerekli belgeler istenir; göreve başlamak için gereken belgeler ise sınavı kazananlardan istenir.
Yine aynı fıkranın (ç) bendine göre, idarenin görevi gereği kendisinde bulunan bilgi ve belgeler ile daha önce başvuru sahibinden alınarak kurum kayıtlarına aktarılan ve değişmediği başvuru sahibi tarafından beyan edilen belgeler yeniden istenmez.
(d) bendine göre, istenen belgenin aslının getirilmesi halinde, belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra ilgili görevli tarafından isim ve unvan yazılarak tasdik edilir.
(e) bendine göre, diğer idarelerin elektronik ortamda paylaşıma açtığı bilgi ve belgeler, başvuru sahibinden istenmez. Ancak, bu bilgi ve belgelere kolayca erişim için gerekli bilgiler istenebilir.
(f) bendine göre, başvuru sahibinden adli sicil kaydı istenmez, bunun yerine yazılı olarak beyan istenir. Başvurunun form kullanılarak yapıldığı hallerde, formda adli sicil beyanı bölümü ayrılır. İdare, beyanın doğruluğunu adli sicil bilgilerini verebilecek mercilerden teyit eder. İlgili merciler, gerekli bilgileri, teknik altyapısı hazır olan kurumlara elektronik ortamda derhal, diğer hallerde en geç üç işgünü içinde verir.

Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik’in “Adayların başvurmaları ve atanmaları” başlıklı 25 inci maddesinin 5 inci fıkrasına göre, atamasının yapılması uygun görülen adaylar, atama işlemleri yapılmadan önce, kamu kurum ve kuruluşları tarafından hazırlanan atama başvuru formunda kimlik, adli sicil, askerlik durum ve sağlık beyanında bulunurlar. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından kimlik, adli sicil, askerlik ve sağlık durumu hususlarında adaylardan yazılı beyanları dışında ayrıca bir belge talep edilmez. Adayların kimlik beyanlarının doğruluğu Kimlik Paylaşımı Sistemi üzerinden veya doğrudan nüfus cüzdanı kontrol edilerek teyit edilir. Adayların askerlik ve adli sicil beyanlarının doğruluğu idare tarafından yetkili askeri ve adli mercilerden teyit edilir. Adayların atama işlemleri, atama başvuru formunda belirtilen bilgilerin teyidi sürecinin tamamlanması beklenmeksizin devam ettirilir.
Gerçeğe aykırı belge verdiği veya beyanda bulunduğu tespit edilenlerin atamaları yapılmaz, atamaları yapılmış ise iptal edilir, bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Gerçeğe aykırı belge verdikleri veya beyanda bulundukları tespit edilen adaylar hakkında yapılacak işlemler, atama başvuru formunda kamu kurum ve kuruluşları tarafından yazılı olarak belirtilir.
Burada sözleşmeli personelden bakaya/yoklama kaçağı durumunda olanların ne olacağı sorununu ele alacağız;

Yasal düzenlemeler;

ASKERLİK KANUNU
Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 22/5/2012 - 6318/18 md.) Yoklama kaçağı, saklı ve bakayaları bilerek resmi veya özel hizmete alanlar Askerî Ceza Kanununa göre cezalandırılırlar.


ASKERİ CEZA KANUNU
Kaçaklara yardım edenlerin cezaları
Madde 75 – 1 – (Değişik: 30/4/1945 - 4726/2 md.) Asker kişileri kaçmağa kışkırtan veya kaçmalarını veya kaçaklığın devamını kolaylaştıran veya kaçakları, izinsizleri, bakayayı, yoklama kaçaklarını, saklıları ve çağrılıp ta gelmiyen yedek subaylarla yedek askeri memurları bilerek özel ve resmi hizmete alanlar veya gizliyenler veya Devlet, il ve belediyelerle bunların denetimi altındaki bütün kuruluş ve kurumlarda ve banka ve kamu faydasına çalışan dernek ve mesleki kuruluşlarda her ne suretle olursa olsun çalıştıranlar ve Hükümetten yapılacak tebligat üzerine özel işlerinden çıkarmıyanlar barışta üç aydan bir yıla ve tekerrüründe bir yıldan üç yıla, seferberlikte veya olağanüstü hallerde altı aydan iki yıla kadar hapis ve bu eylemin seferberlikte veya olağanüstü hallerde tekerrüründe yedi yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.

Şeklinde olup yoklama kaçağı/bakaya olan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi halinde 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

1076 sayılı YEDEK SUBAYLAR VE YEDEK ASKERİ MEMURLAR KANUNU

EK MADDE 3 - (Ek: 1555 - 1.2.1930) Üçüncü maddede gösterilen tahsil derecesinde olanlardan 9 Kânunuevvel 1927 tarihinden sonra asker edilenler mezkûr madde mucibince askerliklerini yaptıklarına dair askerlik şubelerinden vesika getirmedikçe Devlet daireleriyle resmi ve hususî müesseseler ve şirketlere memur sıfatiyle alınamazlar. Bunlardan devlet daireleriyle resmî ve hususi müessese ve şirketlerde bulunanlar bir sene içinde askerlik şubelerine müracaat ederek vesika almağa ve onları istihdam edenler de bu vesikaları aramağa mecburdurlar.

EK MADDE 4 - (Ek: 1555 - 1.2.1930) Üçüncü müzeyyel madde hükmüne muhalif olarak memur istihdam edenler hakkında Türk Ceza Kanunun iki yüz otuzdokuzuncu maddesi hükmü gözetilerek ve iki yüz otuzuncu maddesine göre cezalandırılmak üzere kanuni takibat yapılır.

DANIŞTAY 12. DAİRE E. 2006/5345 K. 2008/2776 T. 9.5.2008

KARAR : Dosyanın incelenmesinden; Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde doktor olarak görev yapan davacı hakkında Sındırgı askerlik şubesinin 30.3.2005 tarih 899 sayılı yazısında, ilgilinin en son şubat 2005 celp döneminde bakaya olduğu, nisan 2005 celbinde askere sevkinin sağlanması amacıyla ilişiğinin kesilmesi gerektiği, aksi durumda kurum amirleri hakkında asker kaçağı çalıştırmak suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunulacağının belirtilmesi sonrasında Sakarya Valiliğinin 21.4.2005 tarih, 696 sayılı yazısı üzerine davacının ilişiğinin 27.4.2005 tarihli işlemle kesildiği anlaşılmaktadır.

Olayda; davacının 30.3.2005 tarih, 999 kayıt numaralı sevk kağıdına istinaden 5 gün istirahatının uygun olduğu şeklinde rapor düzenlendiği, ve bu istirahat raporunun usule ve fenne aykırılığı hususunda bir iddia ya da bir tespit bulunmadığı görülmektedir.
Davacının rahatsızlığı nedeniyle almış olduğu 5 günlük istirahat raporu nedeniyle celbe katılması mümkün bulunmadığından bir sonraki celp döneminde ( Haziran - 2005 ) sevke tabi olduğu da açıktır.
Bu nedenle, davacının "bakaya suçlusu" veya "asker kaçağı" olarak nitelenmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra bu durumun tespitinde yetkinin Ceza Mahkemesine ait olduğu açık olup davacının bakaya kaldığı veya asker kaçağı olduğuna ilişkin ceza mahkemesince yapılmış bir tespit ve mahkeme kararı bulunmadığı da anlaşılmıştır.

Diğer yandan, devlet memurlarının görevlerine son verilmesi ya da görevle ilişiklerinin kesilmesini gerektiren nedenler, Devlet Memurları Kanununda sayılmış olup, dava konusu işlemin nedeni olarak gösterilen hususlara bu düzenlemelerde yer verilmemiştir.
Devlet memurlarının güvenlik hakkını düzenleyen 18. maddede, kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilemeyeceği, aylık ve başka haklarının elinden alınamayacağı düzenlenmiş olması karşısında dava konusu işlemi hukuki kılacak nitelikte bir yasal düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda; memur hukukunun "statü hukuku" olmasının bir gereği olarak, devlet memurlarına ilişkin düzenlemelerde yer almayan bir nedenden dolayı memurun göreviyle ilişiğinin kesilmesi hukuken olanaklı değildir.
Sonuç olarak, davacının askere sevkinin sağlanması amacından bahisle kanunlarda açıkça öngörülmemiş nedenlere dayalı olarak salt ilgilinin bağlı olduğu askerlik şubesinin yazısı üzerine ilgilinin ilişiğinin kesilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

DİYARBAKIR İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2003/2567
KARAR NO : 2004/463

TÜRK MİLLLETİ ADINA
Hüküm veren Diyarbakır idari Mahkemesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun Aylıksız izin başlıklı 108. maddesinin son fıkrasında Muazzaf askerliğe ayrılan memurların askerlik süresince aylıksız izinli sayılacakları, 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanununun 3/b maddesinde dört yıl ve daha fazla süreli fakülte, akademi, yüksekokul ve enstitüleri ile Milli Eğitim Bakanlığınca bunların dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumu mezunu olup da, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yönetmeliğine göre askerliğe elverişli olanlar arsında Silahlı Kuvvetlerin İhtiyacı kadar yedek subay adayının aynı maddenin (c) ve (d) bentleri esasına göre ayrılacağı ve 3/c maddesinde yedek subay aday adayı yükümlülerinin askerlik hizmetlerinin, eğitim-öğretim için askerlik şubelerinden sevkleri ile başlıyacağı aynı kanunun Ek-3 maddesinde 3. madde kapsamında olanların askerlik elini yaptıklarına dair askerlik şubesinden belge getirmedikçe devlet daireleriyle resmi ve özel müesselere memur sıfatıyla alınmayacağım bu kişilerin bir sene içinde askerlik şubesine müracat ederek vesika almaya ve istihtam edilenlerin bu vesika almaya ve istihtam edilenlerin bu vesikayı aramaya mecbur oldukları Ek-4 maddesinde ise, Ek-3 madde hükümetine muhalif olarak memur istihdam edenler hakkında Türk Ceza Kanununun 239 ve 230. maddelerine göre takibat yapılacağı 1111 Sayılı Askerlik Kanununun 93. maddesinde ise, ilk ve son yoklamasını yaptırmış olsun ılmasın 21 yaşına girmiş ve yaşıtları çağrılıp askere sevk edilmiş erbaş ve erden daha sonra sevk edilecekleri gösterir cüzdanlarında bir işaret bulunmayanları bilerek resmi veya hususi hizmete alanların Askere Ceza Kanununa göre cezalandırılacağı belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Yedek Subay aday adayı olan davacının, .. Devlet Hastanesinde Doktor olarak görevini yürütmekte iken Ağustos 2003'e celbine sevkini sağlamak için davalı idarenin 31.07.2003 tarih ve 2742 sayılı işlem ile ilişiği kesilerek aylıksız izinli sayldığı, bu işleme il sağlık müdürlüğü kurumuna hitaben yazılarında ise yükümlünün kurumuna hitaben yazılarda ise yükümlünün bakaya kalış sebebinin tespit edilerek biran önce silah altına alınmasını sağlamak için en yakın askerlik şubesinden alacağı belgeyi 15 gün içinde kuruma ibraz etmesi gerektiği, bu süre içinde belge getirmediği taktirde kurumla ilişiğin kesileceğinin kendisine tebliğ edilmesine ve kurumunca da takip edilerek müraacat ettiğine dair askerlik şubesinden aldığı ve kurumuna da takip edilerek müracaat ettiğine dair askerlik şubesinden gönderilmesini aksi halde, 1111 sayılı Askerlik Kanununun Ek-3, Ek-4 maddeleri gereğince asker kaçağı çalıştırmak suçundan kurumun yetkili amiri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağının belirtildiği, il sağlık müdürlüğü yazısında yedek subay aday adayı yükümlülerin askere sevklerinin sağlanabilmesi için sevkten önce işyerinde ilişkilerinin kesilmesi gerektiğinin belirtildiği ve bu doğrultuda işlem için sevkten önce tesis edildiği yükümlünün 24.07.2003-31.07.2003 tarihleri arasında Diyarbakır Devlet Hastanesinde yataklı tedavi gördüğü ve 01.08.2003 tarinde (5) gün rapor alındığı sağlık mazereti nedeniyle Ağustos 2003 celbine icabet edemediği Askerlik Şubesinin 06.08.2003 tarihli yazısında da yükümlünün ekim celbine tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuatın değerlendirilmesinden, her ne kadar idarenin ilişik kesme işleminin yükümlünün bir an evvel askere sevkini sağlamak ve kaçak asker çalıştırmak ve kaçak asker çalıştırmak suçunu işlememek zannından hareketle tesisi etmiş olduğundan anlaşılmasına karşın, 657 Sayılı Kanunun 108. maddesine göre memurun aylıksız izinli sayılabilmesi için öncelikle muvazzaf askerliğe ayrılması gerekmekte olup, 1076 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde yedek subay aday adayı yükümlülerin askerlik hizmetlerinin eğitim-öğretim için askerlik şubelerinden sevkleri ile başlayacağı öngörülmüş olduğundan muvazaf askerlik hizmeti başlamadan memurun ilişiğinin kesilmesinde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Öte yandan ilgili hakkında davalı idarenin, 1111 sayılı yasanın 93. maddesine göre Ağustos 2003 celp döneminin geçmesini bekledikten sonra yükümlünün sevke icabet etmemesi / edebilmesi durumunda bir sonraki celp dönemine kaldığına ilişkin askerlik şubesinden alacağı belgeyi ibrazı için süre verilip bu süre içinde belgesini ibrazı etmemesi durumunda kaçak asker çalıştırma konumuna girmemek, asker olup olamayacağı açıklığa kavuşmadan 31.07.2003 tarihi itibariyle ilişiğin kesmesi hukuken olanaksızdır.

Bu durumda, Yedek Subay adayı olan davacının, Mardin Devlet Hastanesi Acil Polikliğinden Doktor olarak görev yapmakta iken Ağustos 2003 celbine sevkini sağlamak için ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Bu kararlar ışığında Yedeksubay olabilecek 4 yıllık Fakülte mezunlarının sınav tarihinde raporlu olması halinde bir sonraki celp tarihine kadar asker kaçağı sayılamayacağı bu nedenle atamasının yapılabileceği ancak sözleşmelilerden 2 yıllık/lise mezunu olanların ise askerlikten ilişiğinin olmadığına dair belge sunması gerekir.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Sözleşmeli Personelin Memur Kadrolarına Atanmasında Askerlik Sorunu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
30-09-2013 - 13:05
(3892 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (50%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (50%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
7606
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 3 saat 29 dakika 10 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,95 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 14752, Kelime Sayısı : 1835, Boyut : 14,41 Kb.
* 2 kez yazdırıldı.
* 1 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1713
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,02426791 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.