|
(Karar Tarihi : 24.12.2012)
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 19.100-TL kira alacağı 891-TL damga vergisi, 112,21-TL işlemiş faiz toplamı 20.103,21-TL alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki sadece 19.100-TL asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılması, takibin devamı % 40 icra tazminatı ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece dava yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve dava konusu kira alacağının müşterek borçlu müteselsil kefil davalı ...'in sorumlu olduğu dönem dışında kaldığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin kefil davalı hakkındaki davanın reddine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davacı vekilinin kiracı davalı ... hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, davalı kiracı ...'nin 01.05.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile bahçeli villa niteliğindeki konutta kiracı olduğunu, 2012 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları kira parası ile muacceliyet koşulu gereği Nisan ayı kira parası aylık 4.775-TL üzerinden 4 aylık 19.100-TL kira borcu ödenmediği için icra takibi yapıldığını, ödeme emrine itiraz edildiğini, haksız itirazın kaldırılarak takibin devamı, % 40 icra tazminatı ve kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, kiralayanın babasının oluru ile kiralananda bir takım tadilat ve tamiratlar yapıldığını, kiralananın oturulabilir hale getirildiğini, 2012 yılı Ocak ayı kira parasının ödendiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kiralanana yapılan tamirat ve tadilat giderlerinin belirlenmesi hususu yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Takibe ve davaya dayanak yapılan 01.05.2010 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyle, kira bedelinin her ayın 1.ve 5.günü arası aylık peşin 4.500-TL olarak ödeneceği ve her yıl TÜİK Üfe Tüfe artış oranı ile kira arttırımı yapılacağı, özel koşullar 3.maddesi ile mecur iyi vaziyette kiracıya teslim edilmiş olup boya badana vs. giderler kiracıya aittir mal sahibinden hiçbir şey talep edemez ve kira bedelinden mahsup edemez, alt yapısı ile ilgili sorunlar mal sahibi tarafından mecurun kullanımından doğan sorunların giderimi ise kiracıya aittir, 5.madde ile kira bedelinden herhangi biri gününde ödenmediği takdirde kontrat sonuna kadar aylık kira bedelleri muacceliyet, kesbedeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırılan bu hususlar geçerli olup, tarafları bağlar. Davacı 09.03.2012 tarihli takip talebi ile 2012 yılı Ocak, Şubat, Mart ayları ile muacceliyet koşulu gereği Nisan ayı kira bedeli aylık 4.775-TL üzerinden 4 aylık 19.100-TL kira alacağının davalılardan tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı borçlular vekili süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, mecurun kiralandığını, ancak mecurda kullanıma engel pek çok ayıp söz konusu olduğundan kira parasından mahsup edilmek üzere tadilat tamirat yapıldığını bildirerek borca itiraz etmiştir. İ.İ.K 269/2 maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmek zorunda olup, itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra İflas Kanununun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itirazını noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Olayımızda; Davalı kiracı borçlu vekili süresinde verdiği itiraz dilekçesinde kira akdinin varlığını ve kira miktarını kabul ederek kiralanana kira parasından mahsup edilmek üzere tadilat ve tamirat masrafları yapıldığını savunmuştur. Takipte dayanılan kira sözleşmesindeki imzasına bir itirazı yoktur. Bu durumda, davalı kiracının söz konusu savunmasını İİK.'nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlayamadığından mahkemece işin esası incelenerek esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenle müşterek borçlu müteselsil kefil hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin reddine ilişkin karar kısmının sonucu itibarı ile doğru olması nedeni ile ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalı kiracı hakkında itirazın kaldırılması isteminin reddine ilişkin karar bölümünün BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 269 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/109 md.)
Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder. Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır. İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz. Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür. İTİRAZ ETMEMENİN SONUÇLARI: MADDE 269/a. (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./65. md.) Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir. İTİRAZ VE KALDIRILMASI USULÜ: MADDE 269/b. (Ek madde: 18/02/1965 - 538/110 md.) Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir. Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def'ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır. Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def'ide bulunamaz. Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/51 md.) Kira sözleşmesindeki imzanın inkarından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahkum edilir. KİRA AKDİ DIŞINDAKİ İTİRAZLAR VE TAHLİYE: MADDE 269/c. (Ek madde: 18/02/1965 - 538/110 md.) Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mecburdur. Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır. İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir. KIYASEN UYGULANACAK MADDELER: MADDE 269/d. (Ek madde: 18/02/1965 - 538/110 md.) 62, 63, 65, 66, 68, 70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da uygulanır. |
|
Şerh Son Güncelleme: 27-03-2023
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |