|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-02-2011, 01:50 | #1 |
|
Varlık Yönetim Şirketi
Değerli meslektaşlarım dün müvekkil hakkında devam eden icra ceza duruşmasında alacağı devir alan varlık yönetim şirketi vekili davada varlık yönetim şirketlerinin ceza davalarını devir alabileceğini bununda bir kanunla kendilerine tanındığını beyan etti.Benim burada aklıma takılan soru normal şirketlerin böyle bir hakkı olmamasına rağmen,bu şirketlerin böyle bir hakkı olması Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değilmidir?Saygılarımla,
|
18-02-2011, 11:05 | #2 |
|
Varlık Yönetim Şirketleri
Zannedersem müvekkilinizin eski alacaklısı bankaydı, Türkiye'de daha çok yeni olan varlık yönetim şirketleri daha çok bankaların risklerini belli bir bedel karşılığında (ki bu genelde anapara tutarı olur) satın alıp kendileri tahsilat yaparak kar elde eden kurumlardır. Karları bankanın ferağat ettiği faiz miktarıdır. Bankalarla yaptıkları temlik sözleşmesine göre takipteki dosyayı alır kendileri devam ederler, icra ceza'da görülen davanızın taahhüdün ihlali davası olduğunu sanıyorum, bu dava ödeme ile ilgili icra dosyasına bağlı bir dava olduğundan varlık yönetim şirketinin bu davaya da taraf olması hukuken mümkündür. Normal şirketlerin temlik sözleşmesi yaparak aldıkları dosyalara bağlı taahhüdü ihlal davalarına taraf olabildiklerine şahsen tanık oldum bunun anayasaya aykırı bir durum olmadığı kanaatindeyim
|
18-02-2011, 13:42 | #3 |
|
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.Evet temlik veren kurum banka alacaklı ise bir varlık yönetim şirketi yanlız benim müvekkil adına devam eden dava iik 331 alacaklısını zarara sokmak maksadı ile mevcudunu eksiltmek bu davayı devir alamazlar diye düşünüyorum?Sizce?
|
18-02-2011, 15:59 | #4 |
|
varlık yönetim şirketinin davayı takip etme hakkı
Asliye ceza'da görülen davanızın müştekileri alacaklı/alacaklılardır, sanığı ise alacaklısına zarar vermek amacıyla mal varlığını eksilten kimsedir. Davanın açılması için savcılığı suç duyurusunda bulunan alacaklı borçludan alacağını alamadığını ispat etmiş olmalıdır. C.savcısı aldığı bu dilekçe üzerine müştekinin şikayet edilen hakkında açmış herhangi bir takibi olup olmadığına bakar. Sanık, alacaklısını zarara uğratmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek suçundan açılan dava devam ederken hüküm verilmeden evvel suça konu eylemin temelini oluşturan dosyadaki borcun tamamını faiziyle ve icra masraflarıyla birlikte öderse mahkeme sanık hakkında açılan “Davanın düşmesine” karar verir. Eğer sanık borcu hükümden sonra bütün ferileriyle birlikte öderse Mahkeme ek bir kararla sanık hakkındaki davanın veya cezanın (Hüküm kesinleştikten sonra ödeme halinde) düşmesine karar verir. Açılan davanın düşme ihtimalleri yukarıda belirttiğim hallerde mümkün olduğuna göre bu durumda da sanık söz konusu parayı ödediğinde alacaklı temlik sözleşmesine göre eğer varlık yönetim şirketi olacaksa o zaman varlık yönetim şirketinin davayı takip etme hakkının kaçınılmaz olduğu ortaya çıkar.
|
18-02-2011, 16:10 | #5 |
|
düzeltme
Gerçi cevabıma başlarken Asliye Ceza dedim ama dosya kapsamına göre,1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanunla değişik 2004 sy.İİK'nın 346/3 maddesindeki "Bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara icra mahkemesince bakılır" lafzından dolayı artık savcılar bu suç için icra cezalarda açıyor davayı. Atladığım bu önemli husus için özür dilerim
|
19-02-2011, 02:33 | #6 |
|
Sn.Meslektaşım uygulamada böyle bir durum ile karşılaştınız mı? Benim düşüncem banka alacağını varlık şirketinden aldı ve şu an alacaklı varlık yönetim şirketi,sonuçda banka alacağını aldığına göre dava düşer varlık yönetim şirketinin tekrar şikayaetçi olması gerekir.(Bu durumda da zamanaşımından dava red olur)Teşekkürler...
|
19-02-2011, 10:59 | #7 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Levi, Evet karşı taraf vekilinin ifade ettiği gibi 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 143/6 hükmü temelinde Varlık Yönetim Şirketleri (devraldıkları hak veya alacaklarla ilgili olarak) ceza davalarına "kanuni müdahil" olarak katılma hakkına sahiptirler. Anayasaya aykırılık iddiası konusunda ise, şunu söyleyebilirim: Bankacılık Kanununun bir çok hükmü için aynı durum geçerlidir. ilgili madde şudur:
|
19-02-2011, 23:14 | #8 |
|
Sn.Üstadım öncelikle konuya cevabınız için çok teşekkür ederim.Bir sonra ki duruşmada muhtemelen varlık şirketinin vekili dilekçesinde bu kanun maddesini belirtecek bende duruşmada bunun anayasa aykırı olduğunu ve anayasa mahkemesine bu kanunun aykırılığından dolayı başvuru yapılması gereğini belirtecem.İnşallah hakim dediğimi dikkate alır.Saygılarımla,
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Dernek genel kurulunda yapılan yönetim kurulu seçiminin iptalinin sonraki yönetim kuruluna etkisi | eliftelciler | Meslektaşların Soruları | 0 | 25-11-2010 13:59 |
Dernek,Vakıf, Limited Şirketi, Kollektif Şirketi, ve Anonim Şirketleri | Noter44 | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-12-2006 18:45 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |