Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

» Site Bilgileri
Konular : 102.603
Mesajlar : 533.799
Üye : 50.331
Makale : 1.854
Şerh : 14174

Şu anda sitemizi 5281 ziyaretçimiz (5 üye, 5276 konuk) okuyor.

» Forum Alanlarımız
Forumlarımızdan Seçmeler
Aylık Site Bülteni

Forumda Arama
Yeni Mesajlar






Örnek No:13 Borca İtiraz
04-11-2025, Av. C001

İhtiyati Haciz - Yetkili Mahkeme
04-11-2025, Av. Karadağlı

Ortaklık Hk.
04-11-2025, avhanim

2.Tanık Listesi
04-11-2025, furugferruhzad



Süreli Nafaka
03-11-2025, Av. Arda



Karşiliksiz Çek
03-11-2025, Av. C001



Tahliye Taahhütnamesindeki Şart
03-11-2025, berkberk98


Üye İlanları
Şarköy Adliyesi Duruşma 21.10.2025 Saat 13.05
20-10-2025, Fazladanödemeyeçözüm




Sivas Nöbetçi Avukat
22-01-2025, burakxpp


» Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM)
Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), Türk Hukuk Sitesi Kadın Hakları Çalışma Grubu tarafından kurulan ve yönetilen sanal bir destek merkezidir.

KAHDEM, kadın hakları ihlalleri ile karşılaşan kadınlarımızın internet ortamında kimliklerini gizleyerek sorunlarını paylaşmalarına ve Çalışma Grubu üyelerinin destek ve yönlendirme mesajlarına ulaşmalarına yardımcı olur.

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Portalı

» Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM)
Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM), Türk Hukuk Sitesi Hasta Hakları Çalışma Grubu tarafından kurulan ve yönetilen sanal bir destek merkezidir.

HASDEM, hasta hakkı ihlalleri ile karşılaşan ziyaretçilerimizin internet ortamında kimliklerini gizleyerek sorunlarını paylaşmalarına ve Çalışma Grubu üyelerinin destek ve yönlendirme mesajlarına ulaşmalarına yardımcı olur.

Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) Portalı

» Üyelerimize Özel
» Üye Fotoğraf Albümü
» Üye Listesinde Arama
» Haber Kanalları
» Üye Bilgileriniz
» Faydalı Hukuk Bilgileri


» Gerekli Siteler

@turkhukuksitesi.net e-posta servisimizi kullanan konuklarımıza duyuru.
Türk Hukuk Sitesi'ne Hoşgeldiniz!
Sitemize Üye misiniz? Lütfen Giriş Yapınız:
Üye İsminiz : Şifreniz : Şifrenizi mi Unuttunuz?

Henüz Üyemiz Değil misiniz?
İlkelerimizi ve prensiplerimizi paylaşan hukukçu meslektaşlarımızı üye olarak aramıza katılmaya davet ediyoruz.

Türk Hukuk Sitesi her meslekten hukukçular tarafından hazırlanan ve yönetilen, ticari amacı olmayan (ücretsiz), saygın, bilimsel, ciddi, ilkeli, her türlü siyasi görüşten bağışık ve politikaya uzak, üye seçiminde seçici, adaleti en üstün değer kabul eden bir hukuk platformudur.

» Türk Hukuk Sitesi Şerhinden Yeni İçtihatlar
borçlu tarafından ödeme emrinin uyaptan açıldığı tarih ödeme emrinin tebliğ tarihi sayılır
(Şerh No: 17433 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-10-2025 18:04)
Kovuşturma sırasında Adli Tıp raporuyla sanığın uyuşturucu kullandığı tespit edilmiş olsa da bu fiil ayrı bir suç oluşturur ve bu fiilden dava açılmadan hüküm kurulamaz; CMK 225 gereği mahkeme iddianamede gösterilen fiille bağlıdır. İddianamede unsurları gösterilmeyen suç nedeniyle hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 17432 - Ekleyen: Av.Alpaslan Fatih SÖZER - Tarih : 12-10-2025 12:52)
Bir davada kesinleşen hüküm, başka bir davada; ancak her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun birebir örtüştüğü durumda maddi kesin hüküm etkisi doğurur. Bu unsurlardan herhangi biri farklıysa veya önceki yargılamada taraf olmayan kişiler bakımından sonuç doğurulmak isteniyorsa, önceki karar HMK. 303 bağlamında kesin hüküm sayılmaz.
(Şerh No: 17431 - Ekleyen: Av.Alpaslan Fatih SÖZER - Tarih : 12-10-2025 12:37)
Evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenle 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesi Anayasa’nın 10. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
(Şerh No: 17430 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-10-2025 21:37)
Munzam zarar talep etmek için yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu yeterli olmayıp, davacı para alacağını zamanında alması halinde bu parayı ne şekilde kullanacağını da ispatlamakla yükümlüdür.
(Şerh No: 17429 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 28-09-2025 18:27)
Kira tespit davalarında temyiz sınırı şu şekilde hesaplanır: yargılama sırasında harca esas değer olarak gösterilen yıllık kira bedeli üzerinden belirlenen üç aylık kira tutarı , Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altındaysa karar temyiz edilemez
(Şerh No: 17428 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 28-09-2025 11:21)
Şirketin adresinin gösterildiği durumda şirket değil imzalayan kiracı yazılı tahliye taahhüdünde bulunmuş sayılır.
(Şerh No: 17427 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 22-09-2025 13:20)
Tahliye taahhüdüne dayalı yapılan icra takibinde, takibin kiracıya yöneltilmesi gerekmektedir.
(Şerh No: 17426 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 22-09-2025 13:13)
Taahhüt senedinde gösterilen tahliye tarihi, kira süresi veya yenileme süresinin sonunda olmak zorunda değildir. Bu süreler içerisindeki herhangi bir tarih de taahhüt edilebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
(Şerh No: 17425 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 22-09-2025 12:42)
Tahliye taahhüdü icra takibi sırasında icra tutanağına geçirilerek de yapılabilir.(Karşı oy yazısı mevcut)
(Şerh No: 17424 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 22-09-2025 11:01)
Tahliye taahhüdü- kiraya verenin kabulüyle- yargılama sırasında duruşma tutanağına geçirilerek de yapılabilir.
(Şerh No: 17423 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 22-09-2025 10:58)
Adi yazılı şekilde verilen tahliye taahhütlerinde imzaya veya borca itiraz olduğu takdirde itirazın iptali davası açılması gerekiyor iken noterlikçe düzenleme şeklinde verilen tahliye taahhütlerinde imzaya itiraz söz konusu olamayacağından borca itiraz durumunda icra mahkemelerinden itirazın kaldırılması istenebilecektir.
(Şerh No: 17422 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 22-09-2025 10:56)
Taşınmazın adresi takip talebinde hatalı yazılmış olsa bile ekinde yer alan yazılı tahliye taahhüdündeki doğru adrese göre maddi hata düzeltilmelidir.
(Şerh No: 17421 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 18-09-2025 16:29)
Yazılı tahliye taahhüdüne dayalı davada kiralananda kiracı dışında 3. bir kişinin oturup oturmadığının tespiti için keşif yapılamaz.
(Şerh No: 17420 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 18-09-2025 16:09)
kira sözleşmesinde gösterilen adreste yer alan taşınmaz hakkında verilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak başka adresteki taşınmaza ilişkin dava yoluyla tahliyesi istenemez
(Şerh No: 17419 - Ekleyen: Av.Özlem KAYIŞOĞLU - Tarih : 18-09-2025 16:02)

Gündem Konumuz : Kurumlarca Yapılacak Karşı Vekalet Ücreti Ödemelerinde Serbest Meslek Makbuzu Meselesi
Konuyu Açan Üyemiz : Av. Fırat BİLBAY

Evet değerli meslektaşlar.

Bildiğiniz üzere, bu mesele yılların meselesidir. Karşı vekalet ücretinin kime ait olduğu, ödeme yükümlüsünün kim olduğu, ödemenin kime fatura (serbest meslek makbuzu) edileceği, stopaj (gelir vergisi) tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, eğer tevkifat yapılacaksa kim tarafından nasıl yapılacağı, ve sair tüm hususlara ilişkin usul ve esaslar yıllardan beri tartışılmakta, bu tartışmalara net, nihai ve tatmin edici yanıtlar verilememektedir.

Son kertede, 05/12/2019 tarihli 7194 sayılı Yasa ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. Maddesine eklenen fıkrada: “9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.” hükmü ihdas edilmiştir.
Burada benim ele almak ve masaya yatırmak istediğim konu, idarelerce yapılacak ödemelerde izlenecek usullerdir. Bilindiği üzere bazı kanunlarda (İYUK madde 28, 5502 SK madde 36) mahkemece hükmolunan asıl alacak, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin ödenmesi için idareye yazılı müracaat zorunluluğu öngörülmüştür. Ne var ki, bu müracaata serbest meslek makbuzunun eklenmesinin bir zorunluluk olup olmadığı hususu bir türlü netleşmemektedir. Örneğin 5502 Sayılı Kanun’un 36. maddesinde ödemenin, “…alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına” yapılacağı belirtilmektedir. Burada kastedilen makbuz ve belgeler ne olabilir? Bilhassa ortada bir ilam varken ne gibi bir belgeye ihtiyaç duyulmaktadır? Dikkat edilirse “alacaklı veya vekili” denmekte, dolayısıyla alacaklının müracaat hakkı olduğu da yadsınmamaktadır. Alacaklı asilin serbest meslek makbuzu kesme zorunluluğu olmayacağına göre, üstelik mahkeme ilamında hem asıl alacağın hem de vekalet ücretlerinin asil lehine hükmolunduğu bilindiğine göre bu kanun lafzındaki makbuz nedir? Eğer bahsolunan serbest meslek makbuzu ise bundan çıkan doğal sonuç vekile yapılacak ödemelerde aranacağı, asile yapılacak ödemelerde ise aranmayacağı mıdır? Bu noktada tevkifat sorumluluğu da aşılarak kuruma vergi denetmenliği mi yaptırılmak istenmektedir?

Tüm bu sorular yanıtsızdır. Ne var ki, yasa metinlerinde bu sorulara açıklama getirebilecek mantıki bazı çıkarımlar vardır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 97/2 maddesi: “94 üncü maddede yazılı ödemelerden yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenin kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilir.” demektedir. Demek ki tevkifat bir yere kaçmamaktadır. Üstelik, tevkifat yükümlülüğü söz konusu olduğunda idare tüzel kişisi ile diğer özel/tüzel kişiler arasında bir fark bulunmamaktadır. Yasa, “tevkifat yükümlüsü” olarak genellemektedir. Kendisine karşı ilam vekalet ücreti yönünden icra takibi yapılan bir şirket, avukata, “hani nerede senin serbest meslek makbuzun, eğer yoksa ödemiyorum” dediğinde kapısında icra memurlarını görecektir. Zira serbest meslek makbuzu kesilmesi/tebliği temerrüt veya ödeme için şart değildir. Öyleyse, idare ile özel şirket arasında “serbest meslek makbuzu aramak” konusunda yasa herhangi bir ayrım da yapmadığına göre, idarenin de avukata “serbest meslek makbuzu olmadan ödeme yapmıyorum” deme hakkı bulunmayacaktır. Haczedilmezlik keyfiyeti ayrı, mütemerrit olma meselesi ayıdır. İdare, ortada makbuz olmasa dahi tevkifatı gereken ücretten tevkifatını yapacak, kayıtlarına işleyecek, makbuz işini de avukat ve bağlı bulunduğu vergi dairesi düşünecektir. Karşılıklı iyi niyet elbette ön plandadır. Bir avukatın serbest meslek makbuzunu keşide etmesi ve karşılığında hızlıca ödeme alması, icra dairelerine ve başkaca kırtasiyeye gerek duyulmaması elbette güzeldir. Ne var ki, muktezalar, tebliğler ve genel normlar ışığında mesele çözülecekse doğrusu açıkladığım gibidir. Aslında bunu bu kadar uzun uzadıya anlatmak lüzumu dahi yoktu. Zira Yargıtay 12. H.D. 2018/6351 E. 2019/4901 K. Sayılı ilamında “….İhtilaf, icra takibine geçilmeden önce yazılı başvuru dışında ayrıca alacaklı vekilinin ilama konu alacağın ödenmesi için serbest meslek makbuzu ibraz etmesinin zorunluluk olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu konuda, 2577 Sayılı Kanun'un 28. maddesinde özel bir düzenleme bulunmadığından, ilamın takibe konulması için anılan makbuzun ibrazına ilişkin sürecin beklenmesine gerek yoktur.” diyerek en azından İYUK 28. maddesi özelinde meseleyi çözmüştür.

Peki ben tüm bunları neden anlattım? Bugün başımıza gelen hadise yüzünden… Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı kazanmış olduğumuz vekalet ücreti için kurumdan “KEP” üzerinden talepte bulundum. Bizi nezaketle aradılar ve serbest meslek makbuzu keşide etmemizi istediler. "Hay hay" dedik. Makbuzu kesip kargoyla gönderdik. Son dönemde yaşanan salgın ve önlemler nazara alındığında 1 ayı aşkın süredir ödemenin gelmemesini de makul karşıladık.

Bu meyanda, son 10 yıl içerisinde herhangi bir SGK prim ödemesini 1 gün dahi geciktirmemiş olduğumuzu, hiçbir zaman vergi/prim affı, borç yapılandırması, erteleme, silme vs gibi ikramlardan istifade etmediğimizi özellikle belirtiyor, devletin günümüze değin vergi ve prim alacaklarını toplama konusundaki politikası nazara alınarak, devlete olan borcuna sadık mükelleflerin ne yerine koymuş olduğuyla ilgili genel tartışmaları da takdirlerinize bırakıyorum.

Hal böyleyken “covid19” salgınının ekonomik etkileri ile mücadele önlemleri kapsamında “İLK KEZ” -üstüne basarak söylüyorum “ilk kez”- SGK prim ödemelerini geciktirdik. Kaldı ki bu bir gecikme değil, devletin yükümlülere tanıdığı bir hakkın istimalidir. Ödemelerin vadesi 2020 Kasım ayına ötelenmiştir. Yukarıda da bahsettiğim gibi, bugüne dek her ödemeyi günü gününe, hatta gününden önce yapmak mükellef olarak bize hiçbir fayda sağlamadığından “yahu bari bu sefer vadesi gelmemiş ödemeyi de yapmayalım, vadesini bekleyelim” dedik.

Öykünün kalanını muhtemelen tahmin etmişsinizdir. Bugün SGK’yı arayarak ödemeyi hatırlattık ve akıbetini sorduk. Anlaşıldı ki SGK, Vadesi KASIM 2020 olan SGK prim borçlarından alacağımız vekalet ücretini mahsup etmiş, üstelik, mahsup miktarları ile ilgili kayıtları (telefon görüşmesinden sonra kurumun şubesine giderek yetkililerle yüz yüze yaptığım görüşmede) yazılı olarak vermekten de imtina etmiştir. Şimdi öncelikle bu noktada SGK çalışanlarını tenzih ederim. Hiçbir görevli bana nezaketsiz davranmamış, her biri ellerinden geldiğince yardım sağlama gayreti içerisinde olmuştur. Ne var ki, bizlere söylenene göre “SİSTEM” bir alacak gördüğü takdirde vadesi gelmiş olsun olmasın ödemeyi her halükarda mahsup etmektedir. Sistem’dir, hikmetinden sual olunmaz. İşin daha kötü tarafı, SGK kayıtlarında prim borçları mahsup edilmiş gözüktüğü (mali müşavir de doğrulamıştır) halde, banka kayıtlarında hala prim borcu tam olarak gözükmekte, dolayısıyla vekalet ücreti alacağımız “şimdilik” havaya uçmuş vaziyette, yani askıda hükümsüz kalmaktadır.

Gelelim öykünün ana fikrine: bizler avukat olarak yasal zorunluluğu yerine getirip kuruma talepte bulunduktan (ve 30 gün süre tanıdıktan) sonra alacağımız için icra takibine geçmeyerek ne kaybediyoruz? Öncelikle icra vekalet ücretimizi, akabinde telefonlarda fatura kestin/kesmedin parayı gönderdin/göndermedin diyaloglarından kurtulma lüksünü, saydamlık sağlamayı, nerede ne kadar para yattığını görüp, borcu alacağı hesaplayabilme imkanını… Hatta şöyle bir varsayımda bulunalım.. Somut hadisede olduğu gibi henüz vadesi gelmemiş değil, daha da vahimi, daha önce yapmış olduğunuz bir ödeme “sistem” tarafından görülmemiş ve “sistem” sizi borçlu kabul etmişse bu “aslında borçlu olmadığınız” borçtan ötürü sizinle mahsuplaşacak. Dolayısıyla mükerreren ödeme yapmış olacaksınız. Kurum görevlileri şifahen hakkınızı teslim edecek ama yasal prosedürleri takip etmeniz ve kurum içi hiyerarşiyle meseleyi çözmeniz gerekecek, böylece haklı olduğunuzu ispatlayana kadar idare mahkemelerinde gezecek ya da en iyi ihtimalle kurum kapılarında onlarca görüşme ve yazışma yapmak mecburiyetinde bırakılacaksınız.

Öykünün ana fikri dedim ama, buradaki ana fikri ve yapılacak çıkarsamayı siz değerli meslektaşlarımın öznel değerlendirmelerine bırakıyorum. Bu aklımdakileri sizlere anlatmak ve sizlerle paylaşmak istedim. Okuyanlara ayırdıkları vakitleri için teşekkür ederim.

Kütüphanemize Son Eklenen Makaleler:
Ece Deniz Vardar Yurtalan - 24-10-2025
Alpaslan Fatih Sözer - 12-10-2025
Av. Özlem Kayışoğlu - 12-09-2025
Büşra Çakmak - 03-07-2025
Av. Özlem Kayışoğlu - 27-06-2025
Av. Dr. Nezih Sütçü - 24-05-2025
Av. Dr. Nezih Sütçü - Av. Burakhan Demirkan - 03-05-2025
Av. Özlem Kayışoğlu - 02-05-2025
İsmail Duygulu - 26-04-2025
Av. Musa Taçyıldız - Av. Rabiya Taçyıldız - 15-04-2025
Tüm Makaleler - Yeni Makale Gönderin!
» Site Hedeflerimiz
1997'den beri yayınlanan ve Türkiye'nin ilk hukuk sitesi olan sitemiz :
* Hukukçu meslektaşlarımızın meslek hayatlarını kolaylaştıran bir platform sunmak
* Her meslekten hukukçuların birbirleri ile iletişim olanaklarını zenginleştirmek
* Türk Hukuk Sistemi içine bilgi teknolojilerinin girişini desteklemek
* Hukuka ve adalete özlem duyan ve hukuk üstünlüğü ortak paydasını paylaşan tüm hukukseverlere sığınacakları bir liman olmak
ve böylece kendi ölçülerinde "Adalet" idealine katkıda bulunmak hedefiyle yayınlanmaktadır.
[Daha Fazla Bilgi]

» Hukuk Etkinlikleri
Şu anda bir hukuk aktivitesi yok.
Tüm konuklarımız hukukla ve hukukçularla ilgili etkinlikleri site takvimimize ekleyebilir. Etkinlik eklemek için tıklayınız.

» Gündemdeki Anketimiz
Şehir dışı duruşmalara online katılma imkanı:
Fırsat eşitliği sağlar. - 51,11%
438 Oylar
Büyük hukuk büroları lehine avantaj sağlar. - 48,89%
419 Oylar
Toplam Oy: 857
Bu ankette oy kullanamazsınız..

» THS Adliyeye Gidiyorum Projesi
Adliyeye Gidecek Üyelerimiz
Diğer İlanlar - Bilgi - İlan Verin

» Meslektaş Sorularından Seçmeler
Daha Önce Açilan İcra Takibine Diğer Cirantalarin Dahil Edilmesi - Av.Nursel
İyi günler ; Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yoluyla bir bonoyu takibe koyduk.Bu senet müvekkilin alacağına karşılık verilmiş ve en son müvekkil tarafından ciro edilmiştir. Müvekkilin talimatı doğrultusunda müvekkilden önceki cirantalar hakkında takip başlatılmamıştır. Sadece keşideci hakkında takip açılmıştır. Oysa şimdi müvekkil cirantalardan birini de açılan takibe dahil etmek istiyor. Bu aynı takip üzerinde mümkün müdür? İzlemem gereken yol nedir?Bu konudaki görüşlerinizi paylaşırsanı... [Devamı..]

Hukuk Haberleri :
Şu anda yeni bir haber yok. Dilerseniz siz ekleyebilirsiniz.

» Hukuk Sohbetlerinden Seçmeler
Cmk Kovuşturma Avukatı - Lycanroc
Merhabalar meslektaşlarım. Çiçeği burnunda bir avukat olarak cmk ve adli yardıma başvurup kovuşturmada görev aldım. Bir avukat olarak mahkemeye kadar neler yapmam gerektiğini ve sorumluluklarımı söyleyebilir misiniz? Mutlaka Müvekkille görüşmem ve onun davaya gelmesini sağlamam gerekir mi?

» Biz : Hukukçular Alanından Seçmeler
Avukatlığın Hayalkırıklığına Uğrattığı Genç Meslektaşlarımıza Tavsiyeler - Admin
Site üyemiz olan genç bir avukat meslektaşımızdan aşağıdaki epostayı aldım. Ben kendisine yanıt yazdım ancak onun izniyle (ve ismi saklı kalmak şartıyla) onun mesajını forumumuza da gönderiyorum. Site üyelerimizin hayalkırıklığı yaşayan bu genç meslektaşımızla tavsiye ve önerilerini, kendi tecrübelerini, anılarını ve bu konudaki duygularını paylaşmalarını rica ederim. Elbette dürüst olabilirsiniz ancak meslektaşımıza ve onun şahsında aynı duygular içindeki diğer arkadaşlarımıza lütfen gereks... [Devamı..]
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07820296 saniyede 21 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.