Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Dünya Kadınlar Günü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-03-2018, 09:52   #1
İzzet Doğan

 
Varsayılan Dünya Kadınlar Günü

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ Av. İzzet DOĞAN
Ne aşk ne sevgi ne evlenmek ne boşanmak ne çocuk sahibi olmak veya olmamak ne cinsellik ne namus ne çalışmak veya çalışmamak bir cinsin tekelinde değildir. Ne var ki erkek egemen toplumun tek yanlı koydugu kurallar kırmızı çizgiler olarak kabul edilmekte ve bu çizgilerin dışında hak ve özgürlük arayan kadınlar şiddet kurbanı olmaktadırlar.
Raporlara göre 2018 Şubat ayında 47 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. 28 günde bu kadar kadın cinayetinin yaşanmış olması inanılmaz derecede yüksek bir sayıdır. 2018 yılı ocak ayında 28 kadın cinayeti yaşanmışken, son ayların en yüksek kadın cinayetinin gerçekleşmiş olması şiddet eğilimindeki artışın da açık göstergesi olduğunu vurgulamak gerekir. Ayrıca Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerilerine göre, 2017 yılında 409 kadın cinayeti işlendi, 387 çocuk cinsel istismara uğradı ve 332 kadına cisel şiddet uygulandı. Platformun verilerine göre, 2016 yılında 328 kadın, 2015 yılında ise 303 kadın öldürülmüştü.
Toplumların, özgürlükler içinde yaşaması, barış ve huzur içinde olması için insandan yola çıkılması gerekmektedir. Olayın dramatik ve vahim niteliği ise kadınların en çok sevgi ve saygı gösterdikleri, en çok güvendikleri insanlar tarafından, yani eşleri, boşandıkları eşleri, sevgilileri, babaları, abileri tarafından yuvalarında çocuklarının gözleri önünde şiddet görmeleri veya cinayete kurban gitmeleridir. Bu durum şiddette vahşet boyutunun da arttığını göstermektedir. Aile içi şiddet, en çok kadınları ve çocukları mağdur etmektedir. Çocuğun tanık olduğu şiddet, ruhunda derin yaralar açmakta ve aileyi olumsuz etkilemekte, toplumun yapısı bozulmaktadır. Toplumun yapısının bozulması, çarpık değerlerin tercih nedeni olması, insanların hem birbirlerine ve hem de içinde yaşadıkları topluma güven duygularını örseleyerek, toplumsal huzuru tahrip etmetedir.
Bu günün özet öyküsü şöyledir: 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ tüketimi gerektiren, metanın öne çıkarıldığı bir alışveriş günü değil, erkek egemen toplum tarafından çizilen çizgilerin içinde tutsak olmamak, eşit hak ve özgürlüklere sahip olmak ve kadına karşı her türlü ayırımcılığı önleme için dayanışma hak arama ve mücadele etme kadının emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkmak, günüdür. Kadın hakları ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için uluslararası alanda yapılan çalışmalar Türkiye'ye de yansıdığı kuşkusuzdur:
AB uyum sürecinde iş kanununda yapılan değişiklikle iş yerinde cinsel tacizin işçinin iş sözleşmesini derhal feshetmesi için haklı neden oluşturacağı kabul edilmiştir. Anayasa ve yasalarda yapılan olumlu değişiklikler yanında, ülkemiz Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi' diye de anılan 'Kadına Yönelik Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Sözleşme'ye imza koyan ilk ülke olmuştur. İstanbul Sözleşmesi'nin amacının, kadına yönelik ve aile içi şiddetin sonlandırılmış olduğu bir Avrupa amacı olduğu önemle belirtilmiştir. Bu sözleşme, kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet konusunda yaptırım gücü olan ilk sözleşmedir. İstanbul Sözleşmesi’ne göre kadın cinayeti verilerinin derlenmesi ve nedenlerinin açığa çıkartılması devletin görevidir. Kadın, özgür olsun. İsterse kutsal anneliğini yapsın, isterse dünyayı değiştirmeye kalksın. Gücüne, aklına, yaratıcılığına saygı duyalım. Böyle bir güvensiz şiddet ortamının yerine saygıyı öne çıkaran bir sevgi toplumu olmanın yollarını açmalıyız.
Kadına ve çocuklara karşı şiddet, istismar ve cinayetleri önlemek için toplumsal seferber olmalı, kadın düşmanı açıklamalara son verilmeli, şiddete karşı gerçekçi çözümlemeler getirilmeli, kadın ve çocugu koruma konusunda koruyucu ve önleyici tedbirleri özenle yaşama geçirilmeleri, haksız indirimlerin ugulanmaması zorunludur. Ayrıca Son günlerde olağanüstü artış gösteren kadın ve çocuk cinayetlerini bireysel silahlanma kolaylaştırıyor.
İnsanlar artık internetten, tişört seçer gibi silah seçiyor. O silahın bir gün patlayabileceğini, en yakınındaki canı alabileceğini nedeni ile, bir tıkla ‘satın al’ tuşuna basılarak kolaylıkla silah sahibi olma önlenmelidir.
Tüm bunların yanında şiddet ve istismar mağdurlarının olay sonrasında, soruşturma ve koğuşturma aşamalarında birey olarak kimliklerinin gizli kalmasına özen gösterilmeli, medyada verilen haberlerde de birey ve ailesinin mağdur edilmemesi, taciz, tecavüz ve istismarda olayların ayrıntılarına yer verilmemesi bu haberlerde kadınlar ve çocukların cinsel objeye dönüştürülmemeleri, pornografik bir anlatımdan kaçınılması, medyanın da bu konudaki yasal düzenlemeler ve etik ilkelere uymada özen göstermesi zorunludur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 16 08-03-2017 16:59
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Dilara Doğan Konumuz : Hukukçular 3 10-03-2014 13:58
Dünya Barış Günü ragıp Site Lokali 13 25-02-2009 14:29
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun! üye3578 Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 07-03-2008 15:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03819489 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.