Danıştay'dan hakimlik sınavında çelişkili kararlar

Hakimlik ve savcılık sınavı yapmanın Adalet Bakanlığı'nın yetkisinde olmadığına karar veren Danıştay, kendisiyle çelişti. Danıştay'ın 30 Haziran 2004'te benzer bir davada bu sınavı Adalet Bakanlığı'nın yapması yönünde hüküm verdiği ortaya çıktı.
Adalet Bakanlığı'nın hakimlik ve savcılık sınavlarını yapma yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle sınav yönetmeliğinin yürütmesini durduran Danıştay'ın, daha önce aynı konuda verdiği kararlarla çeliştiği ortaya çıktı.
Danıştay 12. Dairesi, Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin (YARSAV) açtığı davada, Adalet Bakanlığı'nın hakim savcı alımında yetkili olmadığı gerekçesiyle Hakim ve Savcı Adaylığı Sınav Yönetmeliği'nin yürütmesini durdurdu. Ancak aynı daire, 30 Haziran 2004 tarihinde verdiği kararda, son kararının aksine hakimlik ve savcılık sınavlarının Adalet Bakanlığı'nın yetki alanında olduğunu belirterek, yönetmeliğin iptali talebini reddetmişti.
Adalet Bakanlığı yetkilileri, hakim ve savcılık sınavı ile mülakatının iptaline ilişkin bugüne kadar çok sayıda dava açıldığını ve bu davaların tamamının Danıştay tarafından reddedildiğini belirtiyor. 1934 yılından bu yana hakim ve savcı alımında aynı sistemin uygulandığını, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuruların sürekli reddedildiğini hatırlatan yetkililer, kısa bir süre önce kurulan YARSAV tarafından açılan iki davanın kabul edilerek çelişkili bir kararla hakimlik ve savcılık sınavlarının durdurulmasını dikkat çekici buluyor.
Ayrıca sınavın durdurulmasına karar veren Danıştay 12. Dairesi Başkanı Yücel Irmak'ın aynı zamanda davayı açan YARSAV'ın kurucu üyesi olması da eleştiri konusu yapılıyor. YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Irmak'ın YARSAV'da kurucu üyesi olması nedeniyle kendileri tarafından açılan davaya bakan heyette yer almadığını belirtti. Hukuk çevreleri, daire başkanı heyette yer almasa bile bu durumun davaya bakan üyelerle tetkik hakimi ve savcının tarafsızlığına gölge düşüreceğini öne sürüyor.
'YARSAV, sol kadrolaşma peşinde' Kısa bir süre önce Yargıtay cumhuriyet savcılığı görevinden kendi isteğiyle emekliye ayrılan avukat Ahmet Gündel, YARSAV'ın yargıda sol bir ideolojik yapılanma amacıyla kurulduğunu belirterek, hakimlik ve savcılık sınavına ilişkin yönetmeliğin durdurulmasının arkasında da ideolojik kadrolaşma çabalarının yattığını öne sürdü. YARSAV'ı kuranların yargıda siyasallaşmadan şikayet etmelerine karşılık asıl amaçlarının kendi görüşlerinden kişilerin hakim savcı yapılması olduğunu söyleyen Gündel, bu sebeple sınav yapma yetkisinin Adalet Bakanlığı'ndan alınarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) verilmesini istediklerini ifade etti.
http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=461644&keyfield=68616B696D6C696B2 073C4B16E6176C4B1

Emeğimiz ve geleceğimizle oynanıyor.YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığı ile restleşmesi gibi YARSAV ve Adalet Bakanlığı'da içinde olmadığımız bir tartışmada faturayı hukukcu,hakim,avukat adaylarına çıkarıyor.
Bu ülkede her kurum başına buyruk ve salt egemen olmak veya rejimin koruyuculuğunu üstlenmek adına Kamu gücünü kamu yararı gözeterek kamu hizmetinde değilde çatışmalarda silah olarak kullanıyor..Hukuk devletinde hukukun belirliliği,objektifliği esastır.Kurumlar arasında organizasyona göre kaynağı kanun olan görev veya yetki işbölümü vardır.Bundan sonra Türkiye Hukuk devletidir öyle kalacak diye bağırmak lazım..

YARSAV: Yargıç ve savcılara baskı yapılıyor
Ankara Valiliği'nin kapatma süreci başlattığı Yargıç ve Savcılar Birliği'nin (YARSAV) ilk genel kurulunda, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in "Yargıç ve savcılara örgütlenme yasağı yok" sözlerine karşın, hâkim ve savcıların örgütlenmemesi için baskı yapıldığını savunuldu.

YARSAV'ın dün toplanan birinci olağan genel kuruluna, 644 üyesinden yaklaşık 200'ü katıldı. Divan başkanı seçilen eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "Hâkimler ve savcılar kararlarıyla konuşur devri bitmiştir, artık yargı bağımsızlığını sağlamak için örgütleri aracılığıyla çaba gösterecekler" dedi. YARSAV'ın geçici yönetim kurulu başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da, Adalet Bakanı Çiçek'in daha önce "Yargıç ve savcılara örgütlenme yasağı yok" demesine rağmen, YARSAV kurulduktan sonra İçişleri Bakanlığı'na bir yazı göndererek yargıç ve savcıların örgütlenmesinin mesleki yasak kapsamında değerlendirmesini istediğini anımsattı. Eminağaoğlu, "Türkiye'de yaklaşık 9 bin yargıç ve savcı olduğu halde üye sayımız 644'te kaldı. Adalet Bakanlığı'nda görevli yargıç ve savcılarla hiçbir başsavcı birliğe üye olmadı. Bu, bakanlığın yargı üzerindeki baskısının sonucu" dedi.