|
Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için. |
14-02-2012, 18:25 | #1 |
|
İstanbul Barosu 1960 Darbesi sonrası kurulan Yassıada Mahkemesinde sanıkları savunmama yönünde karar aldı mı?
Artık şehir efsanesi midir, gerçek midir (inşallah değildir) bilemiyorum; çeşitli kaynaklarda şöyle bir bilgi yer almakta:
İstanbul Barosu, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası kurulan Yassıada mahkemesinde yargılanan sanıkların (dönemin başbakanı, bakanlar vs.) İstanbul Barosu avukatlarınca savunulmaması yönünde karar almıştır. (Tekrar ifade ediyorum, inşallah doğru değildir) Doğru olması halinde ("inşallah değildir" demiştim değil mi?) savunmanın, kendi varlık nedenini yok edecek böyle bir kararın olup olmadığını İstanbul Barosu Başkanlığı'na Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde sordum. İnşall.... Umarım, Barom beni hayal kırıklığına uğratmayacak ve "saçmalama sayın Eren, böyle saçma şey olur mu? Türk Hukuku'nun en saygın kurumlarından, savunmanın en köklü temsilcisi İstanbul Barosu böyle bir karar alır mı hiç!" diye yanıt verecektir. Bilgi edinme hakkı kapsamında sorduğum soruya yanıt gelir gelmez üyelerle paylaşacağım. Selam ve saygılarımla... |
29-02-2012, 00:46 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bir meslektaşın sitesinden sayın Burhan Apaydın'ın öz geçmişi ilk karşıma çıkan cevap.
EK :
|
29-02-2012, 20:20 | #3 |
|
Barodan Yanit Var!
Sayın Hakan Eren,
* Sözünü ettiğiniz yıla ait yönetim kurulu kararı çok eski tarihli olduğundan ulaşılamamakla birlikte; * başvurunuz, Bilgi Edinme Yasası’nın 26. Maddesinde yer alan “Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır,” hükmü gereğince ne yazık ki yanıtlanamamaktadır. * Saygılarımızla… * * İstanbul Barosu Bilgi Edinme Birimi * Yorumu olan var mı? Ben hayretler icerisindeyim de... * |
29-02-2012, 20:44 | #4 |
|
Neye şaşırdınız Hakan bey ? O karar varsa dahi şu an kim bilir hangi kurumun elindedir. İlla yazılı bir karara da gerek yok üstelik. Birinci dereceden olayın şahitleri bu olayı doğruluyorlar. Baronun tarihinde ülkemizin bir çok kurumu gibi "UTANÇ" anları ve kararları vardır.
|
01-03-2012, 09:44 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
"Hukuk ile siyaset iç içedir; siyaset olmadan hukuk olmaz" diyenler haksızdır. Hukuk ile siyaset iç içe girdiğinde hukukun suyu çıkar.
Yukarıda sözü edilen elli yıllık konu bugün herkese örnek olmalıdır.
Kanun'un 1.maddesine göre "Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir." Baro yönetimine düşen bu eski kararın Kanun kapsamı dışında olduğuna karar verilmesinin gerekçesini bildirmesidir. Bu gerekçede Kanun'un 1.maddesindeki amaç da yer almalıdır. Açıklık ilkesine aykırı uygulama yapılmasının nedeni açıklanmadıkça gerekçe eksik kalacaktır. Bilgi alamasak da ders almalıyız. Saygılarımızla İlgili Maddeler: MADDE 26. - Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır. MADDE 1. - Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. |
01-03-2012, 10:32 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sevgili üstadım, Yorumlarınız için teşekkür ederim. Ben cevabın :
kısmına takılıp kaldım. Benim Baro'm 134 yıllık bir tarihe sahip bir kurum olup, Türk Hukuku'nun en eski ve en köklü kurumlarının başında yer almaktadır. Ve ne yazık ki aynı Baro, bana "valla istediğiniz belge 50 yıllık bir belge. Biz şimdi bunu nerden arayıp ta bulalım, hem nerden çıktı bu soru? Tozlu arşivlere girip hasta mı olalım?" demektedir. Kurumlar için, 50 yıl, insan yaşamındaki bir an kadardır, fazla değil. Bu örgüt savunma örgütü ise, ben bu örgütün bir üyesiysem, bu belge ister 50 yıllık ister 100 yıllık olsun bilgi edinmek ve ve belgenin bir örneğini almak benim hakkımdır; sonuçta alacağım da... Avukatlık mesleği için özel bir önem taşıyan bilgi edinme hakkına İstanbul Barosu'nun bakış açısı beni açıkça hayal kırıklığına uğrattı. Ama azimliyim, biliyorum ki bu hakkımı kulandığımda bana, ilk mesajımda belirttiğim gibi "Saçmalama Sayın EREN, İstanbul Barosu'nun böyle bir karar alabileceğine nasıl inanırsın. Biz savunmayız; savunmayı yasaklamamız düşünülebilir mi hiç?" diyecekler. Ve ben de bu yanıtı gururla okuyacağım. Azimliyim...Biliyorum...Yani inşallah... Selam ve saygı ile... |
03-04-2012, 19:55 | #7 |
|
Istanbul Barosu'nun yanıtına karsı Bilgi Edinme Değerlendirme Kurul'una itirazda bulundum.
Sonucu da sizlerle paylaşacağım. Bilgi edinme hakkının serbestçe kullanıldığını görebilmek dileğiyle... |
17-05-2012, 16:02 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yanıt geldi! Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun kararı:
Demek ki neymiş, kurumun, "o bilgi belge bende yok" demesi yeterliymiş. Baro'm bana yalan söylemeyeceğine göre... Peki. Demek ki İstanbul Barosu böyle bir karar almamış. Bu da sevinmem için yeterlidir. |
03-07-2012, 16:56 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Öyle Bİr Karar AlinmiŞ!
İstanbul Barosu bir yanıt daha gönderdi!
Bilgi edinme başvurum, başvurumun reddi, üst kurula itirazım, itirazın reddi... Hepsini özetlemişler sağolsunlar. Sonra, sonra demişler ki "Bir kez daha arşiv araştırması yaptık ve istediğiniz kararı bulduk" demişler... İyi ama ben bu kararın bulunmasına sevinmedim ki! Keşke arayıp tarasalardı da, bulamasalar ve "Sayın Eren, İstanbul Barosu hiç böyle bir karar alır mı yahu" deselerdi... Ama varmış. 31.05.1960 tarihli... Darbeden sadece 4 gün sonra...
Utandım. Sadece utandım. Savunmanın kendi varlık nedenini reddetmesinden utandım. Savunmanın, savunmadan çıkıp iddia makamı yerine geçmesinden utandım. Savunmanın, karar makamı yerine geçmesinden utandım. Ama en çok, savunmanın kendi varlık nedenini, savunmayı reddetmesinden utandım. Bizde savunma kültürünün köklü olmadığını, biraz sert esen rüzgarlarda eksen değiştirebileceğini ispatlıyor bu karar. Çok değil 50 sene öncesine ait. Kurumlar ve kavramlar için 50 sene nedir ki? 1960 yılında karşılaştırma yapılabilecek benzer bir olay Fransa'da yaşanmış osaydı, Paris Barosu böyle bir karar alır mıydı? Bizde savunma köklü değil... Savunma kültürü köklü değil. Bugün avukatlara o klasik ve meş'um soruyu sorun: "Bir okula bomba yerleştirilmiş. Fail gözaltında. Patlarsa 100'lerce öğrenci ölecek veya yaralanacak. Bombanın yerini söyletmek için işkence yapılmasını mübah mıdır?" Bu soruya azımsanmayacak sayıda avukat, evet diyebilir. Savunma köksüz; savunma felsefesini bilmiyor. Köklerini tarihini bilmiyor. İşte İstanbul Barosu... Savunma tarihimizin en köklü kurumu... Eksiklerimizi bilelim, sorunlarımızı hasır altı etmeyelim. İbret alalım... |
03-07-2012, 17:12 | #10 |
|
Zamanlar değiştikçe, hükümler değişir.
O zamanın siyasası içinde bu yönlü bir telakki hakim olmuş ve böyle bir temenni kararı alınmış. O döneme hakim zihniyet devlet ve otorite odaklı idi... Baro yönetiminin bu tesir içinde oldukları aşikar. Tabii, zamanla siyasal düşünce ve demokratik örgütlenmenin kökleşmesiyle, o eski "gökten zembille inmiş devlet" mitosu dağıldı! Gelişmeleri yaşandığı koşullar içinde ele almak gerekjir. Ancak, konu savunma ve hukuk olduğu için, her halükarda tabii bizim de keşke olmasaydı diyeceğimiz bir karardır. Sizden tek farkımız, niteleme farkıdır. Ben, zaman, şartlar ve tarih içindeki değişimin döngüsü sebebiyle anlayışla karşılıyorum. Siz ise, topa sert giriyorsunuz. Bugünün barosuna bu yönlü bir karar aldırılabilir mi? |
03-07-2012, 17:20 | #11 |
|
Sayın Güntay,
Baro, darbeye karşı sessiz durmakla yetinseydi, susarak destek ya da susarak köstek olsaydı evet ben de anlayışla karşılardım. Ama öyle yapmamış... Pasif kalsa, "Silahlı ceberrut bir güç. Kahramanlık yapmamışlar; belki yapmak zorunda da değillerdi" der geçerdim. Ama öyle yapmamış Baro. Aktif olmuş... "Biz de bunları savunmayacağız" demiş... İşte ben bu yüzden anlayışla karşılayamıyorum. Bakın, İÜHF'nin Kenan Evren'e "hukuka olan üstün hizmetleri sebebiyle" fahri doktora ünvanı vermesini anlayışla karşılıyorum; zira resmen Kenan Evren bunu açıkça talep etmiş. Son dönemde basına yansıdı... Sıkıysa verme... Ama Baroya kim demiş ki "arkadaşlar, bu sanıkları savunmama yönünde karar alın" diye... Darbeden hem de sadece 4 gün sonra... Bu darbeciler 4 gün içinde tüm meseleri hallettiler de baro mu geldi akıllarına? Ben işte bu yüzden anlayışla karşılamıyorum. "Bugünkü Baro" meselesinde söyleyecek şeylerim var ama onları da sizinle bir başka tartışmamıza saklamayı tercih ederim. Şimdilik 60'ları tartışalım yeter... Saygı ile... |
03-07-2012, 17:26 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Amacım ne 60'ların ne de bugünün Barosunu tartışmak değil aslında. Benim Baroları tartışmayı pek sevmediğimi beni tanıyan bilir. Sadece, somut bir kararı ele alıyorum. Belki de bu karar, darbe öncesi yargısal/hukuksal uygulamalara, "o zamanın Barosunun" kendince temellendirdiği ve gerekçelendirdiği bir "tepki kararı" idi... Tabii, yanlıştır. Ders ve ibret olarak görülebilir. Ancak, Baro aleyhine olumsuz çıkarıma da elvermez. Saygılar. |
03-07-2012, 21:19 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
İbreti biz çooktan almıştık. Bana hiç sürpriz olmadı Sayın EREN! |
04-07-2012, 10:42 | #14 |
|
Paylaşım için teşekkür ederim.Ben hiç duymamıştım.Üzerine yorum yapılacak, kızılacak ya da empati yapılarak hoş görülecek bir konu değil diye düşünüyorum.Çünkü bu karar sözün bittiği yer olsa gerek.
|
16-07-2012, 15:37 | #15 |
|
Şimdi genç sivillere bir kez daha hak verdim
|
16-07-2012, 21:55 | #16 |
|
üniversitedeyken tam da 60 lı yılların barosunun aldığı karar gibi düşünüyordum.ancak işin içine girince ve insanları savunmaya başladıkça düşünceler değişiyor. ben genç bir avukat olarak bunu düşünebiliyorsam benden çok çok tecrübeli meslektaşlarımın benden çok daha iyi düşünmelerini beklerdim. tabi o zamanın şartları diyerek iyiniyetli düşünmek istiyorum ama baro bütün zorlukların karşısında dimdik durması gerekir diye bize öğretildi. o yüzden bu karara çok şaşırdım.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kayseri Barosu'na Karşı Tam Yargı Davası Açmayı Planlıyorum | Konuk. Üye... | Meslektaşların Soruları | 9 | 29-10-2010 13:24 |
amacım sadece tanıtmak, evet | ulkenm | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 0 | 06-03-2008 19:05 |
Evet | genç osman | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 15 | 19-10-2006 19:01 |
Amerika'daki Avukat Istanbul Barosu'na Uye Olabilir Mi? | commonlaw | Meslektaşların Soruları | 3 | 10-10-2006 12:56 |
Uluslararası Mahkeme'ye 'evet' Geliyor | Armağan Konyalı | Hukuk Haberleri | 12 | 24-06-2004 17:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |