Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

paylı mülkiyette geçit hakkı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-09-2024, 18:19   #1
imsel

 
Varsayılan paylı mülkiyette geçit hakkı

kolay gelsin iyi akşamlar.
paylı mülkiyette fiilen 6 dönüm yeri bir hissedar kullanıyor 2 dönüm yeri diğer hissedar bu güne kadar kullanmamış.2 dönüm olan yerin yolu yok.bu hissedar yol vermeyen diğerine geçit hakkı davası açabilir mi?
saygılar
Old 19-09-2024, 13:01   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. Paylı mülkiyette kural olarak paydaşlar birbirlerinden geçit hakkı isteyemez.

2. Yine kural olarak paylı taşınmazın tamamı yönünden , parselin genel yolla irtibatı yoksa, paydaşlardan biri parselin tamamı için geçit hakkı davası açabilir isede, somut olayda parselin tamamının genel yola sınırı olduğundan davacı bu imkandan da yararlamnamaz.

3.Diğer yandan paydaşın , kulanımına engel olan diğer paydaş aleyhine "müdahalenin önlenmesi" davası açma hakkı bulunmaktadır. Yargıtay paydaşın az da olsa yararlanabildiği bir kısım varsa, müdahelenin önlenmesini isteyemeyeceğini ortaklığın giderilmesi davası açılması gerektiğini öngörmektedir.

Sorudaki olayda,davacıya ait kısmın genel yola ulaşmadan kullanılmasının fiilen imkansızlığı anlaşılır ve diğer paydaşın aşağıdaki Yargıtay kararında olduğu gibi yada benzeri şekilde , davacı paydaşın kensisine isabet eden kısmı kulanmasına ve buradan yararlanmasına engel olduğu kanıtlanabilirse paya vaki "müdahale ve muarazanın (çekişmenin) ÖNLENMESİ davası açılabileceğini düşünüyorum.

14. HD., E. 2002/1602 K. 2002/2564 T. 05.04.2002

Davacılar vekili, tarafların dava konusu 1456 Ada 9 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik olduklarını, davacıların taşınmaz üzerindeki evlerinin yola çıkışı bulunmadığını, yola cepheli kısmı kullanan davalının davacıların yola ulaşmalarını engellediğini ileri sürerek, geçit hakkı tesisi ile elatmanın ve muarazanın önlenmesini istemiştir.

Davalı, paylı mülkiyete paydaşlar arasında geçit hakkı istenemeyeceğini ve elatmanın önlenmesi davası da açılamayacağını, uyuşmazlığın ancak ortaklığın giderilmesi yolu ile çözümlenebileceğini savunmuştur.

Mahkemece, talebin imar işlemine ilişkin idari bir tasarruf olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyize getirmiştir.

Taraflar, paylı mülkiyet üzere bulunan 9 parsel sayılı taşınmazda belirti yerlere evlerini yapmışlardır. Bu suretle paydaşlar arasında taşınmazın fiili kullanma şekline ilişkin bir yararlanma durumu oluşmuştur. Davacılar oluşan bu duruma karşın davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle payı karşılığı olarak kullandığı yeri, duvarla çevirip, tandır ve tuvalet yaparak, kendilerinin genel yola çıkış olanaklarını engellendiğinden bahisle, elatmanın önlenmesini, muarazanın giderilmesini ve ayrıca, genel yola çıkışlarının sağlanması için davalının kullandığı yerden kendilerine geçit hakkı tanınmasını istemişlerdir.

Paylı mülkiyet konusu taşınmazda paydaşlar birbirlerinden geçit hakkı kurulmasını isteyemezler. Davacılar, dava dilekçesindeki açıklamalarında, genel yolu çıkışlarının sağlanması için paylı mülkiyet üzere olan taşınmazda davalının yararlandığı yerden kendi lehlerine geçit hakkı tesis edilmesinden de söz etmişler ise de; iş bu davayı açmaktaki asıl amaçları genel yola çıkışlarının davalı tarafından belirtildiği şekilde engellendiğinden, davalının elatmasının önlenmesi ve muarazanın giderilmesi isteğine yöneliktir.

HUMK.nun 76. maddesi hükmüne göre, davanın hukuksal yönün nitelendirilmesi hakime ait olduğundan, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde soruna bu açıdan yaklaşılması ve bir sonuca ulaşılması zorunludur.

Tarafların paydaş oldukları 1456 Ada 9 parsel sayılı taşınmazın genel yola cephesi ve çıkışı bulunduğuna göre; davacıların komşu taşınmazlardan bedel karşılığı geçit hakkı istemelerine ve bu konuda dava açmalarına yasal olanak yoktur. Davacıların, genel yola çıkış sağlayabilmek için bir süre komşu 10 sayılı parselden gelip geçmeleri ve bu parsel malikinin hoşgörüsünden yararlanmalarının, bu durumun sürüp gitmesini sağlama yönünden yeterli bir neden sayılamayacağı kuşkusuzdur.
Medeni Kanunun 625. maddesi hükmü gereğince, paylı mülkiyet üzere tasarruf edilen bir taşınmazda, paydaşlardan her biri, ancak diğer paydaşların haklarına uygun oldukça müşterek şeyden yararlanır ve onu kullanır.

Somut olayda; davalının payı karşılığı olarak kullandığı yeri duvarla çevirmek ve bahçe yapmak suretiyle davacıların genel yola çıkış olanaklarını tümü ile engellemesi, onların paylarından yararlanmalarını önlemeye ve muaraza çıkarmaya yönelik bir davranıştır. Bu nedenle, davalının bu tutumunu ve davranışını Medeni Kanunun yukarıda değinilen 625. maddesi hükmü ile ve ayrıca iyiniyet kuralları ile bağdaştırmak olanaksızdır.

Hal böyle olunca, uyuşmazlığa konu olayın belirtilen ilke ve kurallar çerçevesinde incelenerek değerlendirilmesi zorunludur. Davacıların paylı mülkiyet üzere bulunan taşınmazdaki payları karşılığı yerden yararlanabilmeleri için genel yola çıkışlarının sağlanmasında, işin özelliği de gözönünde bulundurularak soruna bir çözüm getirilmesi gerekir.

Tüm bu yönler dikkate alınmadan yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 5.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-09-2024, 15:18   #3
imsel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1. Paylı mülkiyette kural olarak paydaşlar birbirlerinden geçit hakkı isteyemez.

2. Yine kural olarak paylı taşınmazın tamamı yönünden , parselin genel yolla irtibatı yoksa, paydaşlardan biri parselin tamamı için geçit hakkı davası açabilir isede, somut olayda parselin tamamının genel yola sınırı olduğundan davacı bu imkandan da yararlamnamaz.

3.Diğer yandan paydaşın , kulanımına engel olan diğer paydaş aleyhine "müdahalenin önlenmesi" davası açma hakkı bulunmaktadır. Yargıtay paydaşın az da olsa yararlanabildiği bir kısım varsa, müdahelenin önlenmesini isteyemeyeceğini ortaklığın giderilmesi davası açılması gerektiğini öngörmektedir.

Sorudaki olayda,davacıya ait kısmın genel yola ulaşmadan kullanılmasının fiilen imkansızlığı anlaşılır ve diğer paydaşın aşağıdaki Yargıtay kararında olduğu gibi yada benzeri şekilde , davacı paydaşın kensisine isabet eden kısmı kulanmasına ve buradan yararlanmasına engel olduğu kanıtlanabilirse paya vaki "müdahale ve muarazanın (çekişmenin) ÖNLENMESİ davası açılabileceğini düşünüyorum.

14. HD., E. 2002/1602 K. 2002/2564 T. 05.04.2002

Davacılar vekili, tarafların dava konusu 1456 Ada 9 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik olduklarını, davacıların taşınmaz üzerindeki evlerinin yola çıkışı bulunmadığını, yola cepheli kısmı kullanan davalının davacıların yola ulaşmalarını engellediğini ileri sürerek, geçit hakkı tesisi ile elatmanın ve muarazanın önlenmesini istemiştir.

Davalı, paylı mülkiyete paydaşlar arasında geçit hakkı istenemeyeceğini ve elatmanın önlenmesi davası da açılamayacağını, uyuşmazlığın ancak ortaklığın giderilmesi yolu ile çözümlenebileceğini savunmuştur.

Mahkemece, talebin imar işlemine ilişkin idari bir tasarruf olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyize getirmiştir.

Taraflar, paylı mülkiyet üzere bulunan 9 parsel sayılı taşınmazda belirti yerlere evlerini yapmışlardır. Bu suretle paydaşlar arasında taşınmazın fiili kullanma şekline ilişkin bir yararlanma durumu oluşmuştur. Davacılar oluşan bu duruma karşın davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle payı karşılığı olarak kullandığı yeri, duvarla çevirip, tandır ve tuvalet yaparak, kendilerinin genel yola çıkış olanaklarını engellendiğinden bahisle, elatmanın önlenmesini, muarazanın giderilmesini ve ayrıca, genel yola çıkışlarının sağlanması için davalının kullandığı yerden kendilerine geçit hakkı tanınmasını istemişlerdir.

Paylı mülkiyet konusu taşınmazda paydaşlar birbirlerinden geçit hakkı kurulmasını isteyemezler. Davacılar, dava dilekçesindeki açıklamalarında, genel yolu çıkışlarının sağlanması için paylı mülkiyet üzere olan taşınmazda davalının yararlandığı yerden kendi lehlerine geçit hakkı tesis edilmesinden de söz etmişler ise de; iş bu davayı açmaktaki asıl amaçları genel yola çıkışlarının davalı tarafından belirtildiği şekilde engellendiğinden, davalının elatmasının önlenmesi ve muarazanın giderilmesi isteğine yöneliktir.

HUMK.nun 76. maddesi hükmüne göre, davanın hukuksal yönün nitelendirilmesi hakime ait olduğundan, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde soruna bu açıdan yaklaşılması ve bir sonuca ulaşılması zorunludur.

Tarafların paydaş oldukları 1456 Ada 9 parsel sayılı taşınmazın genel yola cephesi ve çıkışı bulunduğuna göre; davacıların komşu taşınmazlardan bedel karşılığı geçit hakkı istemelerine ve bu konuda dava açmalarına yasal olanak yoktur. Davacıların, genel yola çıkış sağlayabilmek için bir süre komşu 10 sayılı parselden gelip geçmeleri ve bu parsel malikinin hoşgörüsünden yararlanmalarının, bu durumun sürüp gitmesini sağlama yönünden yeterli bir neden sayılamayacağı kuşkusuzdur.
Medeni Kanunun 625. maddesi hükmü gereğince, paylı mülkiyet üzere tasarruf edilen bir taşınmazda, paydaşlardan her biri, ancak diğer paydaşların haklarına uygun oldukça müşterek şeyden yararlanır ve onu kullanır.

Somut olayda; davalının payı karşılığı olarak kullandığı yeri duvarla çevirmek ve bahçe yapmak suretiyle davacıların genel yola çıkış olanaklarını tümü ile engellemesi, onların paylarından yararlanmalarını önlemeye ve muaraza çıkarmaya yönelik bir davranıştır. Bu nedenle, davalının bu tutumunu ve davranışını Medeni Kanunun yukarıda değinilen 625. maddesi hükmü ile ve ayrıca iyiniyet kuralları ile bağdaştırmak olanaksızdır.

Hal böyle olunca, uyuşmazlığa konu olayın belirtilen ilke ve kurallar çerçevesinde incelenerek değerlendirilmesi zorunludur. Davacıların paylı mülkiyet üzere bulunan taşınmazdaki payları karşılığı yerden yararlanabilmeleri için genel yola çıkışlarının sağlanmasında, işin özelliği de gözönünde bulundurularak soruna bir çözüm getirilmesi gerekir.

Tüm bu yönler dikkate alınmadan yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 5.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
üstadım teşekkür ederim.belirttiğiniz gibi sanırım müdahalenin meni davası.çünkü yerde kullanımı henüz yok.saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aleyhine Geçit Hakkı Kurulan Taşınmazın Paylı Mülkiyette Olması bersu Meslektaşların Soruları 1 11-03-2021 20:06
Paylı Mülkiyette Üçüncü Kişiye Satış, Muvazaa, Önalım Hakkı asdonmez Meslektaşların Soruları 1 19-08-2019 11:02
Paylı Mülkiyette Yararlanma ve Kullanma Hakkı Dilek1987 Meslektaşların Soruları 3 20-05-2012 14:08
Geçit Hakkı - Ayni malikin kiracıları arasında geçit problemi g_soton Meslektaşların Soruları 0 25-01-2012 15:28
Orman Kadastrosu,geçit hakkı,mevzuata uygunsuzluk,geçit hakkı, cmuharrem Hukuk Soruları 2 29-08-2009 19:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03730893 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.