26-07-2010, 19:10 | #691 |
|
ŞEHİTLER
Şehitler, Kuvayı Milliye şehitleri, mezardan çıkmanın vaktidir! Şehitler, Kuvayı Milliye şehitleri, Sakarya’da, İnönü’de, Afyon’dakiler Dumlupınar’dakiler de elbet ve de Aydın’da, Antep’te vurulup düşenler, siz toprak altında ulu köklerimizsiniz yatarsınız al kanlar içinde. Şehitler, Kuvayı Milliye şehitleri, siz toprak altında derin uykudayken düşmanı çağırdılar, satıldık, uyanın! ... ... ... Nazım Hikmet |
06-08-2010, 16:35 | #692 |
|
Bugün 6 Ağustos. Ölümün kara bir bulut gibi Hiroşima üstüne çöktüğü gün. İnsanların sadece "öteki" olduğu için öldürüldüğü gün. İnsanın en vahşi, en tehlikeli canlı olduğunu bir kez daha kanıtladığı gün.
İki link vereceğim: İlkinde Nazım Hikmet'in sesinden Hiroşima şiiri ve devamında bestelenmiş halini Joan Baez söylüyor. http://video.mynet.com/nrozdmr/NAZIM...ROSIMA/594456/ İkinci linkte savaş karşıtı bir animasyon var. http://video.mynet.com/imtaba/Savasa-hayir/505789/ |
25-08-2010, 10:52 | #693 |
|
Güneşi İçenlerin Türküsü
...
Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!. Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! .... Nazım Hikmet RAN |
01-09-2010, 13:09 | #694 |
|
Bulunmazsa adalet milletin efrâdı beyninde
Geçer bir gün zemîne, arşa çıksa pâye-i devlet (Milletin fertleri arasında adalet ve eşitlik kaybolursa, devletin itibarı arşa da çıkmış olsa bir gün yerin dibine geçer) Namık Kemal |
03-09-2010, 10:42 | #695 |
|
Arkadaşlar,
hepinizi alkışlıyorum, şahane bir molaydı benim için. |
09-09-2010, 21:13 | #696 |
|
kum taneleri ve yıldızlar…
kum taneleri ve yıldızlar…
tüm denizlerdeki kum tanelerinden yer yüzündeki, daha çok daha çokmuş diyorlar evrendeki yıldızlar. ne olurdu diyorum, ne olurdu yaratan, biraz cömert davranıp da tapusuyla verseymiş, hepimize birer tane fazlasıyla yetermiş. ve herkes kral olsaymış o kendi yıldızında, kendinde azatsız köleliğine varoluşunun. ve gözler açlık ve ihtirasla bakarken diğerlerine, utançtan tüm yıldızlar sönene kadar… özay ibrahimbaş |
16-09-2010, 12:20 | #697 |
|
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvetmend olan mazluma el çekmez iânetten Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten N.Kemal |
17-09-2010, 12:20 | #698 |
|
Eski eş'ârda dür-bîn ile ma'nâ görülür
Yeni eş'ârda ma'nâ gibi külfet yoktur EŞREF |
17-09-2010, 13:01 | #699 |
|
MANİLERİMİZDEN BİR DERLEME...
Gör düğümü. Çözülmez bir şekilde Atmışlar, gör, düğümü!. Hangi kalem yazacak Bu benim gördüğümü? Allah izin verirse, Çözeriz kör düğümü… Kırbacı. Hey kırbacı, kırbacı! Kırbaya vur kırbacı. Ne incit o dilsizi, Ne kır ana, kır bacı. Rahmet dile göklerden; Susuz ova, kır… bacı! Bu kırbadan su çıkmaz; Sen kirişi kır, bacı… Bahçesi var, bağı var; Ovası var, dağı var. Benim güzel yurdumun Balı var, kaymağı var. Güzeli, yiğidiyle Her dem güzel çağı var!... Alana hey, alana! Ak pürçekli al ana! Mektubun var, al, ana! Korkak siner, saklanır; Yiğit iner alana. Bin kez kurban canımız Öcümüzü alana… Tek derdim var, yer beni. Kemirir ‘’yer, yer’’ beni… Umurumda değil ki, Kına beni, yer beni!... Kulluğun nişanıdır Alnımdaki ‘’yer beni’’. Ben bu dertle ölürsem, Kabul etmez yer, beni; Sevmezsen eğer beni!.. |
21-09-2010, 17:31 | #700 |
|
Can Yücel'den...
|
31-10-2010, 12:03 | #701 |
|
...
Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz ölü balıklar geçiyor kırışık bir deniz sofrasından ve ellerinde fenerlerle benim arkadaşlarım durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için. Onat KUTLAR. |
08-11-2010, 14:10 | #702 |
|
BU AŞK BURADA BİTER
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir Solarken albümlerde çocuklar ve askerler Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı! Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider 1965 (Bir Gün Mutlaka) Ataol BEHRAMOĞLU |
10-11-2010, 11:18 | #703 |
|
"...Dağlarda tek
tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saatı sordu. Paşalar : «Üç,» dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlıyacaktı." Nazım Hikmet Ran Kuvayı Milliye Destanından |
28-11-2010, 12:22 | #704 |
|
"....
Kara Karanlık Bir keman akıyor ırmakta Kadife gözleri kara sürmeli Bir çingene kızı bakıyor Uzayan kıvrılan savrulan Yılan dilli alevlerin ardından Kara Karanlık ışıyor Geceye ay vuruyor Irmağa gün Dökülüyor büklüm büklüm Ak yuvarlak yamaçlardan Kırk örük kırk ibrişim Şavkıyor şafak Dağlanıyor ellerim." Aydın HATİPOĞLU |
15-12-2010, 22:20 | #705 |
|
Gözlerimdeki boşluk olmanı istemezdim
Benim yerime de bakmanı beklerken, Başkalarının kollarında olmanı istemezdim Hayallerimde seni yaşamayı öğrenmişken. KAVS-İ KUZAH |
15-12-2010, 22:22 | #706 |
|
Belki özlemindi dayanamadığım
Belki de yaptıkların Neydi seni diğerlerinden farklı kılan Bunu da bilemiyorum Düşünüyorum seviyorum unutamıyorum Ama bunu sana söylemiyorum Çünkü sevgili gelip de gitmelerine alışamıyorum Ama bil ki Seni sensiz yasayamıyorum İşin enteresan yanı Şimdi hayat ne yöne akacak Onu bile kestiremiyorum Damarımda kan önüme ekmek koyan değildin ama Varlığında yokluk yaşatan unutulmazımdın Kolay olmayacak yokluğuna alışmam ama varlığın da artık anlam katmayacak…. . KAVS-İ KUZAH |
20-12-2010, 21:42 | #707 |
|
Bugün yaşım otuz üç; ben demek otuz üç yıl
Kapılmışım bu serab-ı hayata; hem de nasıl: Bütün kavafil-i âmâl önümde can berleb, Durur iken yine ben sîne çâk çâk taleb, M.Akif ERSOY-(yeni yayınlanan şiirinin ilk kıtası) Doğum gününde ruhu şad olsun... |
22-12-2010, 08:19 | #708 |
|
Boz dağların üstünden pırıldıyor güneş
Martılar uğurluyor vapurlardaki işçileri Ve dahi memurları Balıkçı mı midyeci mi şu teknedeki Güzel bir gün, belli Ya da bu bir Cengiz Aladağ şiiri |
26-12-2010, 10:45 | #709 |
|
Murathan Mungan / Bis
...
Kötülük her çağda din değiştiriyor unutmanın borçları ödeniyor ... Şairler gibi sözcüklere tapıyoruz bu dilsiz dünyada anlam ve kelimelerin içinde bulunduğu koma prova ediyor başka yüzyılların aynalarında her kip kullanım hattında buruşuyor aşk yoksa ölüm de yok boşlukta kenetlenen ilk buluşma çekimine girdiğimiz tarihin parçalayamadığı çekirdek Hiçbir oyun sonuna kadar masum kalmaz ... M.MUNGAN |
03-01-2011, 17:28 | #710 |
|
düşünce insanların ve kaderin gözünden
afarozlular gibi yapayalnız ağlarım, irkilir sağır gökler çığlıklarım yüzünden bahtıma lanet okur, yüreğimi dağlarım talihi yaver giden herkese gıbta eder şu denli güzel olsam, dostlarım olsa derim şunda sanata, bunda dehaya içim gider oysa solda sıfırdır yapmak istediklerim kendimden iğrenirken aklım sana doğrulup gönlüm kara dünyayı gerilerde bırakır gündoğarken yükselen bir tarla kuşu olup, cennet kapılarında kutsal ezgiler şakır, öyle bir servettir ki sevgini anmak bile sultanlarla yer değiş deseler de nafile shakespeare |
11-01-2011, 21:04 | #711 |
|
sebep sensin gönülde ihtilâle
sürüklersin beni sonsuz melâle bilirsin müptelâyım ben ezelden belây-ı ateşe belki hayâle senin cevrin senin zulmünle şâdım n’için dursun figân-ı şule zâdım benim sensin bu alemde muradım düşürsen de beni sonsuz melâle |
15-01-2011, 16:52 | #712 |
|
Güvercinleri sevindirin
her sabah
uyandığımda, gördüğüm düşü hayra yorarım açmasına açarım da göğsümün altın kafesini korkarım ya bu gece güvercinler yüreğimden başka bir ülkeye göç etmişlerse. ... Behçet AYSAN |
17-02-2011, 13:14 | #713 |
|
Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni
Artık kimse denizi bilmiyor. ... Sonra bir pencereden kendine Ayışığı gibi vuran sen Ne sana ne başkasına benziyor. Ve işte bir dip balığı su boşluğunda Çırparaktan yüzgeçlerini Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor.. Edip CANSEVER |
15-03-2011, 11:59 | #714 |
|
Gül mü zibadır letafette ya ruhsarın senin
Lale mi hoştur taravette ya didarın senin (Ahmedi) (Hoşlukta gül mü süslüdür yoksa senin yanağın mı? Tazelikte lale mi hoştur yoksa sevgilinin (senin) yüzü(n) mü?) |
15-03-2011, 12:09 | #715 |
|
Hoca Mesud'dan bir gazel:
Toldur kadehi sun elüme kıl beni serhoş Ger ağu ola yarüm adına idüven nûş. Bu od ile kim aşkı yüregüme bırahdı Sanma ki damardağı kanum eylemeye cûş. Kirpiklerinün nazûk ohı sineme batdı, Sınamağiçün sun elüni demreni gör uş. Yüzin göreli gitmeyiser yaş gözümden Lâbüd güneşe kim ki baha gözi ola yoş. İy gönlüm alan âlem eğer kavga dolarsa Fikrüm evini eylemişem aşkın içün boş. Her gice karanuda hayalün beni ister Koma yalınuz gelmeğe bir kimse bile koş. Seni göreli gitdi benüm aklum u huşum. Her kim ki peri yüzini göre ola bîhûş. Günümüz Türkçe ile: Doldur kadehi, sun elime beni serhoş et, Eğer zehir olsa bile yarim adına içeyim. Yüreğime aşkı bu od ile öyle bıraktı ki Damardaki kanım coşmaz sanma. Kirpiklerinin nazik oku sineme battı, Sınamak için sun elini, işte temreni gör. Yüzünü göreli gitmiyor yaş gözümden Elbette ki güneşe kim bakarsa gözü kamaşır. Ey gönlümü alan, eğer âlem kavga dolarsa Ben fikrimin evini aşkın için boş bıraktım. Her gece karanlıkta hayalin beni ister Yalnız gelmeğe bırakma, yanına birini kat. Seni göreli benim aklım fikrim gitti, Peri yüzünü gören herkesin aklı başından gider. |
24-03-2011, 17:09 | #716 |
|
hayatın çilesine tahammül gerek,
değil mi ki sefa ile cefa müşterek, sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek? bazen dertliler de ağlar ama gülerek (NFK) |
25-03-2011, 13:21 | #717 |
|
Sevdâya alışkın bu gönüller seni bekler,
Son darbede her cân o ölüm bûseni bekler ! ........... ........... Ellerde, avuçlarda, senin ismin anılsın. Gönlümdeki aşkın yine yoklukta sanılsın! Yükselsin o rûhum, göğe çıksın, sana değsin. Çektirdiğin âhlarla gönül gökleri eğsin ! Hakkın bizi halk ettiği toprak ne de paktır ! Herhalde bu yüzden ki mezâr taşları aktır ! Heyhât! Kara sevdâ denilen yol ne de dardır! Aşk bitti mi, dünyâ kelebek ömrü kadardır! Nuri Parmaksız |
06-05-2011, 12:39 | #718 |
|
Hoşçakal Kardeşim Deniz
... ... bir şeyler anlattın bize denizliğin kaderinden biraz daha umutluyuz biraz daha adam olduk işte geldik gidiyoruz hoşça kal kardeşim deniz Nazım Hikmet Ran |
19-05-2011, 16:22 | #719 |
|
Güz Şarkısı
''Bugün içimde belirsiz bir yıldız ürperişi var'' ama silinip gidiyor yolum sisin varlığında. Kanatlarımı kırdı gün ve üzüntümün acısı ıslattı tüm anıları düşüncenin kaynağında. Güllerin hepsi de beyaz, acım gibi beyaz öyle, ... Federico Garcia LORCA Çeviri: Sait MADEN |
24-05-2011, 23:24 | #720 |
|
Gençlik... Gelip geçti... bir günlük süstü;
Nefsim doymamaktan dünyaya küstü. Eser darmadağın, emek yüzüstü; Toplayın eşyamı, işim acele (N.F.K) XXXXXXX Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş; Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş. ............................ .............................. Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü; Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü. Bezin üstünde ayak parmaklarının izi; Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi. Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana; Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana. Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var; Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar. Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an; Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan. Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm; Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm : 25 Mayıs 1983 günü aramızdan ayrılan Üstadın ruhu şad olsun. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Klasik Şiir Keyfi (Halk, Tasavvuf, Divan Şiiri) :)) | Gemici | Site Lokali | 122 | 21-03-2014 00:13 |
Tatil Keyfi :))) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Gezi, Tatil ve Eğlence | 128 | 26-01-2013 21:06 |
Fıkra Keyfi | Admin | Site Lokali | 514 | 25-01-2013 18:06 |
Yaşama Keyfi:)) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 55 | 02-11-2010 21:59 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |