08-07-2004, 23:50 | #31 |
|
PEMBEZAR MENDİL
Akşam güneşi ufukta denizi öptü işte Her şey pembe karanfillerin renginde. Beyaz bulutlar Beyaz köpükler Beyaz rakım Sanki pespembe. Birazdan kararacak her şey Ama köpükler ve rakım Sevgimiz gibi Yine beyaz kalacak bütün gece |
20-07-2004, 08:36 | #32 |
|
UÇURUM KIYILARINDA GECE YÜRÜYÜŞLERİ
Yalnızlar gece yürüyor Her gece Her kentte Adımlar yolları biliyor Götüren onlar Adamlar sadece yürüyor Bildik reklamlar, bildik dükkanlar Aynı mekanlar Bir adım ilerde uçurum var Yalnızlık bizlerde Yalnızlık izlerde İzler bir çember çiziyor Ve yine eve dönüyor Çembere teğet uçurumlar Bu asırlardır sürüyor Her gece Her kentte |
24-08-2004, 01:37 | #33 |
|
Son Çiçek
Çiçekleri olur şairlerin Şiirlere serpiştirmek için Benim şiir çiçeğimse sendin Parmaklarımdan dudaklarımdan Dizelere döküldün Yasemin yasemin Kirpiklerimden gözlüklerimden Gecelere döküldün Nur’u gözlerimin Ne yazık ki artık Geçiyor mevsimin Düşen en son çiçek SON’u şiirimin |
25-09-2004, 10:55 | #34 |
|
KIMIZ ile HUMUS
Dört nala ufka koşan Bir kısrağın yelesinden Savrulan dizeleri yakaladım Şiir yaptım Her dizesinde sevgi Dalgalanan saçında Kıvranan kader gibi Ve aşkın en son dizesi Ağladım gizli gizli İşbu şiir gibi |
20-10-2004, 22:38 | #35 |
|
ÇOK ŞEY VAR
Yaşam kolay değil, Uzakların ardında tuzaklar var Tuzaklarda ucu sivri oklar var Yaşam alay değil, Çiçeklerin ardında toy aşklar var Bu aşklarda acı ayrılıklar var Yaşam yine de güzel Unutur insancıklar Ve her şeyi unutacaklar ……. Lakin, unutacak ne çok şey var.. |
23-10-2004, 10:20 | #36 |
|
.
Ya ununtmak Birdost kolaymı??
|
24-10-2004, 16:50 | #37 |
|
MASA
Meyhaneci de içti benimle bu gece Devam ettik herkes gittikten sonra Senden söz etmedim ona Acıyı anlattım Ayrılığı… Ve mahşerin dört atlısını O da bana Anlattı dört karısını Bastık kahkahayı … Eve gelip, oturdum masama Birden fark ettim Müesseseden ikram Meyhanecininmiş kahkaha Benimki sadece yankılama Geçici bir yanılsama |
10-11-2004, 18:57 | #38 |
|
kayığın küreğindeki adam
ağırlaşmış gibi duran suyun üzerinde bir o denli ağır çekiyor kürekleri ya bu sessizliği bozmak istemiyor yada bu hali yansımış suya küreklerden damlayan suların şapırtısı duyulacak adamın nefesi sayılacak denli sessiz her yer sanki tüm kuşlar göçüp rüzgarlar unutulmuş tüm dünyayı sarmışçasına geniş bir yeşilin sakin ama gür bir suyun yaşama ben can veriyorum dercesine bakan güneşin bile kanı donmuş sanki boğazımda bir çığlık! hala bakıyordum oysa hala kimin kimi çektiği belli olmayan kürekler elinde suyun derinliklerine dalmışçasına hüzünlü her şeyden ari yerinde sayıyor kürekleri elinden almayı hatta onu suya atmayı zaten var olduğu şüpheli bu adamı sonsuza dek yok etmek istiyor yüreğim yalnız ve savunmasız mı yoksa fırtına öncesi sessizliğimi taşıyor neden kendine özgü değil de her şeye şamil kulaklarım uğuldarken gözlerim isyan etti gördüklerine zaman ve yer kavramını alıp sandalına beni öylesine koyuverdi ( burası anti parantez) {işte o zaman fark ettim yüzünün güzelliğini ve o denli sıcaktı gözleri dudakları tebessüm edecekmiş gibi ve o ve ben ve biz ellerimi yüzüne uzattım her şeyin tersine sımsıcaktı yüzü kadifemsi dokundukça dokunası gelen} ruhumdaki isyan karmaşasını unutup onun sükunetine kapılmış gibi bu kapılmanın isyanını yaşadım lanet olası küreklerden yine sular damlayıp yine her şey aynı yerinde duruyor oysa mütebbessim gözlerimde ki öfke kıvılcımlarını okşuyor tüm bedenime el sürmeden dokunuyor ürperiyor tenim ne yanıt verebiliyor ne ret edebiliyorum sonsuzlukta sona ulaşmak gibi dalgınlığımda öfke öfkemde kıvanç sessizliğimde çığlık gelgitlerde yitirilmiş ne varsa dökülüyor kucağıma kayıp olan duygular bir avuç suyu yüzüme serpsem güneşe göz kırpıp çiçeklere öpücük kondursam ağaçlara aşk şarkıları söylesem yeniden dirilebilir mi canlanır mı sular o gülümseyen sükunetle ruhum çoktan sevişmemişler miydi şimdi neyin karmaşasıydı yaşanan yasak aşkların hazzında ki hüzüncesine beni bırakıp gitmesini bir o kadar teslimiyeti arzularken ilk çığlığı atan ben oldum ardından cıvıldaşan serçelerdi telaşla çırptılar kanatlarını ağaçların dallarında bir renk cümbüşü sandal bomboştu gözlerimi açtığımda kürekler kanatları kırık kuğu suda bahar coşkusu vardı biraz bulanık seni seviyorum diye bağırdım sen hep giden olsan da aramızda hüzünlü sevişmeler vardı elveda yaşam! |
11-11-2004, 13:57 | #39 |
|
DENİZİ ARAYAN NEHİR
Bir kayık olsa, iki kürekli Bir de aşk olsa, iki yürekli Küreklere kuşlar konsa Omuzlara başlar konsa Mutluluk dolsa yürek sürekli Birbirinde erir insan Ne nehir akar Ne de zaman... Kıyılar hep erguvan çiçekli Huzurlu nisan Huzurlu insan Şimdiyse akan Hüzünlü hazan |
12-11-2004, 13:47 | #40 |
|
anlatılan kim olursa olsun hep eksiktir bir şeyler
anlatılandan yana anlatan bilmez eksik kaldığını anlatamaz her zaman satırlar buzdan cezvelerde sür sen ocağa buram buram kahveleri istediğince özen dilediğince sarıl sen sarıldıkça düşer kucağındakiler ıslat göz yaşlarınla geceyi o zaten kurumadı ilk günden beri gözlerinle cezvelerde buram buram tatlı kokusu yaşamın o denli acı kalmış hep bir yara kapanmayan kapanmaya çalıştıkça deştiğin o kan değil mi hem damarlarında hem dilinde gezen tattıkça sevdiğin sevdikçe tattığın bir garip sevda sende yaşam rengarenk bir karanlık buğulu ama soğuk ve o denli bir yanında kalan saklanmaya çalıştığın saklamaya çalıştığın aslında sarılmaya çalıştığın boynunda ellerini gözlerini odaları koltukları kitapları havanlarda dövdüğüm suyu pusunu gözlerimin içimde kalan geçmişten unuttuğumu sanıp anımsadığım ne varsa neresi olursa olsun evlerde sokaklarda loş barlarda ve müzik sesinin renginde imkansızı ve yaşananları tükettiğim sızıları kanayan yaraları ve kurtlananları çizdiğim yazdığım karaladığım resmettiğim işlediğim söylediğim söylemediklerim ve söylemeyeceklerim gördüklerim hissettiklerim ellediklerimle birlikte içine seni katıp boşluk yarattım kapıp koy verdim öylesi benden uzağa |
02-12-2004, 11:59 | #41 |
|
BAHÇE
Her atışında beni söylüyor kalbin Bülbülün aşkını söylediği gibi Sen de benim hüzünlü şarkımı dinle Beyaz gülün aşkı dinlediği gibi ”Hayallerimde senle Şiir bahçeleri” Her şarkıda seni söylüyor gazelhan Sümbülün aşkını söylediği gibi Yine benim hüzünlü şarkımı dinle Şiirlerin aşkı inlediği gibi ”Ellerim ellerinle Bahar bahçeleri” |
10-01-2005, 13:20 | #42 |
|
:-)
Sayın bir dost tembellik yapıyor ve bizi şiirlerinizden mahrum ediyorsunuz:-).Mutlu Sonun bu kadar aşağılarda kalmasına gönlümüz razı gelmedi.Yeni şiirlerinizi bekliyoruz efendim.
Saygılarımla.. |
11-01-2005, 21:24 | #43 |
|
Eski Resmin
Çiçek seslerinde bir küçük kız Şarkısı böcekli bir minik kız Minnoşum Canım kuşum Bir uzun yaşam Yaşasın bayram Yirmi üç nisan Dünya kocaman Ağzına büyük gelen bir sakız Kısacık etekli bir minik kız Minnoşum Hop hop tavşan |
19-01-2005, 01:13 | #44 |
|
VAPUR GİBİ VAKUR
Güvertede gün batıyor Sevgilerim açmış, akşam sefası Vapur dumanı mı, sigaram mı Vapur gibi ağır Süzülüyorum denizden İzmir'ime Gittikçe yakın karanlıklar Az sonra biter son sefer Vapurda söner soluk ışıklar Ne sigaram, ne bacası tüter Mazide kalır mavilikler Kara vapurlarla doluyor Beyaz mermerden mendirekler Güvertede gün batıyor Göğsüme asılı özlem cezası Süzülüyorum tenimden soğuk terime Vapur gibi vakur Süzülüyorum kendimden asıl yerime |
23-01-2005, 22:08 | #45 |
|
ÖLÇÜLÜ BİR YAKLAŞIM
Ellerim utangaç Saçını rüzgarla okşuyorum, Yüzünü de güneşle Ben‘im aslında Pencerendeki korkak serçe Fark etmesen de Seni saran ılık gece Ben’im aslında Sarıldığın yastık ve Sıcaklık terliklerinde Ellerim utangaç Ruhunu şiirle okşuyorum, Ellerini de düşle |
02-02-2005, 22:44 | #46 |
|
ŞİİR OLAMAYAN KAĞIT
Sensizlik Bir kama gibi Kalem kağıda saplandı Mürekkeple kanlandı kağıt Sensizlik Bir tema gibi Sırrım beyaza saklandı Kelimesiz söylendi ağıt Yürekten Ve çok uzaktan gelen Lacivert bir acı Akşamdan geceye Suda mürekkep gibi yayıldı Şiiri lacivert sensizlik aldı Kağıtta beyaz sessizlik kaldı Sensizlik Bir tema gibi O tema bir kama sanki Kağıtta sessiz beyazlık kaldı |
15-02-2005, 01:38 | #47 |
|
GECELERE KELEBEKSİ RENK
Sanki eli Beş yapraklı çiçek Sanki eli Tutulan tek dilek Neyi neden Hiç bilmeden Başımda büyük aşk Başımda bir çelenk Kutluluk ! O sevgili Rengarenk kelebek Aşk güzeli Geç vakit gelecek Ney sesinden Gelen esinden Kelebek beklemek Geç vakitlere dek Mutluluk !! Ya da sadece Umutluluk ... |
28-02-2005, 01:21 | #48 |
|
KEDİ VE KONYAK
Yine gitti Acıması yok Yine bitti Sonrası yok Niye bitti Gülümsemeden Bir şey demeden Gemilerini yakarak Niye gitti Birden ve hemen Kedisini bırakarak Kapıda anahtar sesi ‘’sigara aldım sana’’ Deseydi şimdi… Olmayacak bir düş işte Düş kurmak harika Yalnızlığa düşünce Yalnızlık soğuk Kedisi kaldı burda Karanlık ise yokluk Konyağım var da, Bir de sigaram olsa… Kedisi ve de konyak Gecemi ısıtacak |
12-03-2005, 08:48 | #49 |
|
KARANLIK KORKUSU
Güneşim başka diyarlara gitmekte Güneşim beni dertlere terk etmekte Akşam serinliği teni ürpertmekte Aklıselim yüreğimi korkutmakta Yalnız olmasam Hiç de korkmam Güneşim başka şehirlere gitmekte Güneşim rengi denize gark etmekte Takvim kendinden bir yaprak kopartmakta Kibrit kandilden bir çığlık çıkartmakta Korkak olmasam Yalnız kalmam |
17-05-2005, 00:37 | #50 |
|
CEVİZ GÖZLERİN ÖZLEMİ
Gelmemi bekleme Sen söyle, anlat her şeyi Ben duyarım Hem yüreğimde Hem rüyamda Dere şırıltısı Hicaz yolunda Kuş cıvıltısı Kiraz dalında Ağlasan gözyaşın Leylakta şebnem Gülsen gözlerin Ceviz dalında Gelmemi bekleme Sen söyle, anlat bana Anlatmazsan Nasılsa çıkar Kahve falında |
29-05-2005, 22:37 | #51 |
|
KAÇ BENDEN
Kıskanıyorum Ateş dolu içim Dışıma saklanıyorum Kıvranıyorum Ateş topu içim Döşüme saklanıyorum Şimdiden Sen de kaç sevgimden Gözlerim donuk Sigaram sönük Kendime çöküyorum Kara yürek Yeri göğü tutacak Kara delik Her şeyi yutacak Şimdiden Sen de kaç şimdimden Kışıma saplanıyorum Kıskanıyorum |
05-06-2005, 23:44 | #52 |
|
ELLİNCİ YAŞ GERÇEĞİ
Yarım asır Bir çınar ölçüsü Ben hercai menekşe Yarım asır Bir ömür törpüsü Ben hala o ‘’talebe’’ Dar geliyor zaman Canım cananım Sığmıyor sevdan Yarım asır yalan Anladım bugün Ellinci yaş günümde Yarım asır Bir İzmir türküsü Sen türküde kafiye |
06-06-2005, 21:00 | #53 |
|
Nice ellili yaşlara
Nice yarım asırlar yaşaman dileklerimle...
|
19-02-2006, 23:27 | #54 |
|
boş kaldı sayfalar “bir dost” un özlemiyle ve yazılmamış
bembeyaz bir hüzünle suskun tanıklığında geçen günlerin ve soruyorlar birbirlerine sessizce fakat yanıtsız yazılan ve geçmiş anılarda kalan son sayfaya tutunup “mutlu son” sen miydin yoksa, “nerde şimdi bizim mutluluğumuz ?” merhaba. |
21-02-2006, 22:28 | #55 |
|
Sayın Merhaba
Mutluluk, son mesajınızdaki ilginiz ve sevginizdi. 'Mutlu Son' denilen bu olsa gerek. Sonsuz sevgi ve saygılarımla |
22-02-2006, 22:52 | #56 |
|
Sevgili Bir dost,
İzninizi almadan, size ait bu alana girerek dile getirmeye çalıştığım “bir dosta özlem” duygum, hiç kuşkum yok, sitedeki tüm üyelerin ortak duygusuydu. Buradaki varlığınız ve insana ait o sonsuz duygu bahçesinden toplanmış ve özenle hazırlanmış çiçek buketi zerafetindeki dizeleriniz, hepimizin ihtiyaç duyduğu yaşam sevincini çoğaltan güzelliklerdi. Her “mutlu son” un, yaşamınızda yeni bir “mutlu son” a doğru ilk adım olmasını diliyorum. Aynı derin içtenlikle sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum. merhaba. |
13-03-2006, 01:56 | #57 |
|
Hukukun soğuk meydanında dolaşmak isterken bir 'dost'un sıcak göz yaşlarıyla irkildim. Umarım şiirlerinizde bahsettikleriniz, 'şair sözü yalandır' kabilindendir. Değilse, bahtın açık olsun şair! Zira sevda zordur, çekemez her gönül onu. Ama becerebilir de taşıyabilirsen ne mutlu sana! İşte o zaman açılır önünde sır kapısı! Ama dayanmak zor, çok zordur doğrusu... Eğer gerçekse -ki öyle sanırım- yolun açık olsun!
|
07-06-2006, 11:12 | #58 |
|
Elli Bir Mumu Söndüren Rüzgar
Elli Bir Mumu Söndüren Rüzgar
Elli bir yıldır Dünyam benim buralar Pınar dibinde çınar Çınar dibinde pınar Dünyamla kucak kucağa Cananla aşık aşığa Tatlı güneşle ılık yağmurlar Elli bir yıldır Gönlüm boşa turalar Yüreğimde kadınlar ağlar Gözlerimde deniz var Mavi bir özgürlük Ve yakın bir ufuk Ufukta kalır hep bütün umutlar Ufukta halbuki kara bulutlar var Elli bir yıldır Doğum günüm bugün Penceremde çiçek, kedimde huzur Mutluluk borçluyum hayata Bir gün gelir öderim nasılsa Bugün içimde neşeli bir fagot var Bugün kalbimde yine hep bütün dostlar 6.6.2006 |
05-08-2006, 09:40 | #59 |
|
YILDIZLARA BAKAR GİBİ
Gözlerin gözlerimdeydi Karşılıklı aynalar gibi Gözlerinde gözlerimi gördüm. İç içe, yüzlerce Biz’i İçten içe sonsuzu gördüm. Sonsuza ve aşka akıl ermez Bir aşk yıldızı gördüm O kadar uzak ki Belki sönmüştür şimdi Gözlerin gözlerimdeydi Yıldızlara bakar gibi Gözlerinde gözlerimi gördüm |
19-08-2006, 17:54 | #60 |
|
ŞİİR GİBİ ŞEHİR
Boğaz, mehtap, ut Şarkılar, şarkıların eskileri Rakının gravatlısı, Hayat Mecmuası, İstanbul hülyası Televizyonsuz mutlu cocukluğum İzmır radyosu Neşeli, fettan bir ses Bir bardak billur su İçindeki büyü Üstündeki buğu Gönül Yazar Şarkılar, en eski şarkılar İlk aşkım bir sır Ama ağaçlarda yazar Üçüncü Selim, Gol Kralı Metin Ve ben... İstan... İstan... İstan... Bul, bulabilirsen Gönül İstanbul'da Gül, gülebilirsen |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Mutlu Evlilik İçin 4 Şart:-)))) | Ayfer Gökçen | Site Lokali | 97 | 01-03-2012 22:43 |
Mutlu Yıllar. | macerkez | Site Lokali | 16 | 02-01-2010 13:06 |
mutlu seneleeeerr | niles82 | Site Lokali | 30 | 01-01-2010 11:52 |
Mutlu Evlilik | av_aykut | Site Lokali | 33 | 16-11-2007 11:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |