Mesajı Okuyun
Old 27-12-2008, 00:52   #2
dilek dulay

 
Varsayılan

Avrupa konseyi ve bazı Avrupa ülkelerinin mobbing konusunda yapmış olduğu düzenlemeler hukuk sistemimizin bu konudaki eksikliğini gözler önüne serer niteliktedir.Bu bakımdan psikolojik yıldırma süreci ile en etkin şekilde idarenin yolu konuyla ilgili olarak kamuoyunu bilinçlendirmek,duyarlılığın artırılmasına çalışmak,soruna ilişkin farkındalığın mağdurun kendisi tarafından olduğu kadar ,işveren,iş arkadaşları ve nihayet tüm toplum düzeyinde sağlanarak gerekli bilincin oluşturulmasıdır.Kanımca Borçlar Kanunu Tasarısında işverene duygusal tacizi önleme konusunda yükümlülük getiren düzenleme sevindirici bir adım olmakla beraber mağdurların korunması açısından yetersiz kalmaktadır.Duygusal tacizi salt borçlar hukukuna ilişkin bir mesele olaak değerlendirerek sözleşmeye aykırılık kapsamında ele almak işçi sıfatını taşıyan mağdurun iş hukukundan doğan haklarını kullanması bakımından yeteriz kalacaktır.Bu sebepten konuya ilişkin olarak iş hukuku başta olmak üzere mevzuatımızda gerekli düzenlemeler yapılmalı ve etkin yasal yaptırımlar kanunkoyucu tarafından ivedilikle sağlanmalıdır.Yasal düzenleme yapılıncaya kadar iş hukukunun temel ilkeleri(işçinin korunması,işçi lehine yorum,eşitlik ilkesi vb.)göz önünde tutularak yasal boşluklar doldurulmalı;haklı sebeple feshe imkan sağlayan ve işçiyi koruyucu düzenlemeler geniş yorumlanarak mağdur koruma altına alınmalıdır.