Mesajı Okuyun
Old 12-02-2013, 18:16   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla İlgili HGK Kararı

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1983/6-1028
K. 1984/86
T. 8.2.1984
• ŞUFA BEDELİNİN YATIRILMASI
• KESİN MEHİL ( Şufa Bedelinin Yatırılması )
743/m.659
ÖZET : Şufa bedelinin, mahkemece verilen kesin süreden sonra ancak duruşma gününden önce yatırılması yeterlidir. Duruşma Şufa bedelinin yatırılması için ertelenirken bu iş için ayrıca kesin mehil verilmesi geçersizdir.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "Şufa davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; AYVALIK Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.9.1980 gün ve 1979/378-1980/250 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

( ... 14.7.1980 tarihli oturumda Şufa bedeli ve masraf tutarı 124.050 liranın mahkeme veznesine depo edilmesi için bir aylık kesin mehil verilmesine ve bu süre içinde para depo edilmediği takdirde sarfınazar edilmiş sayılmasına ve duruşmanın 22.9.1980 tarihine bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı, bir aylık süreyi geçirdikten sonra ancak yargılama günü gelmeden 19.8.1980 tarihinde satış bedeli ile masraf tutarını mahkeme veznesine yatırmıştır. Davacı yargılamanın talik edildiği günden evvel mahkeme veznesine yatırmakla 20.6.1951 tarih, 13/5 sayılı içtihadı birleştirme kararının getirdiği esaslara göre, verilen mehil içerisinde yatırılıp yatırılmaması sonucu etkili değildir. Zira içtihadı birleştirme kararında belirtildiği şekilde bedelin hükümden önce re'sen nazara alınarak, münasip mehil içinde bedelin yatırılmasıdır. Burada yargılama 22.9.1980 tarihine talik edilirken paranın yatırılması için bir aylık mehil verilmesi geçersizdir. Verilen mehil bu bakımdan sonucu etkilememektedir. Bu cihet nazara alınmadan yazılı şekilde red kararı verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.