Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yardım Ve İştirak Nafakası

Yazan : Zeliha Karabacak [Yazarla İletişim]
STJ.AV.

Boşanma davası devam ederken yada boşanma kararı kesinleştikten sonra çocukları maddi olarak koruyacak iştirak ve yardım nafakalarından bahsetmek istiyorum.

İştirak nafakası;boşanma kararının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere velayet kendisine verilmeyen eş aleyhine, ergin olmayan çocuk lehine hükmedilen nafaka çeşididir.Hakim, iştirak nafakası için talep olmasa bile resen karar verebilir. Ancak talep varsa talep ile bağlı olup talebi aşarak karar veremez.Nafaka miktarının tayininde çocuğun ihtiyaçları, anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri ile çocuğun gelirlerini göz önünde bulundurmalıdır.(TMK 330)

TMK Madde 328 - Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadarçocuğa bakmakla yükümlüdürler.

Bu halin dışında çocuk ergin olduktan sonrada bakıma muhtaç ise iştirak nafakasının yerine yardım nafakası isteyebilir.

O zaman gelelim yardım nafakasına;

Yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy, üstsoy ve kardeşlere, talep halinde dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ödenmesine karar verilen nafaka çeşididir. Kardeş aleyhine yardım nafakasına hükmedilmesi için ödeyecek olan kardeşin refah içinde bulunması gerekmektedir.
Altsoy ve üstsoy aleyhine hükmedilecek nafakada ise ödeyecek olanın refah içinde olması şartı yoktur.

Madde 364 - Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.

Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.

Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.

Madde 365-Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır.

Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.

Nafakanın, yükümlülerin bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hakim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir.

Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir.

Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

Yetkili mahkeme,taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir

Madde 177-Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Madde 330-Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.

Madde 329-Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.

Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hallerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir.

Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.

Nafaka her ay peşin olarak ödenir.

Hakim istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.



……… …. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NE

DAVACI :

TC KİMLİK NUMARASI :

ADRES :

VEKİLİ :
(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)
ADRES :
(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)

DAVALI :

ADRESİ :

KONU : Davalının aylık ………………. (………………) TL.- yardım nafakası ödemesine karar verilmesi talebidir.

AÇIKLAMALAR :

1. Müvekkilim ………………… davalı ………………'in annesi olup , ……… yılında eşi ……………….'in ölümünden sonra ………. İli …… ilçesi ……. köyünde tek başına kalmış olup yalnız yaşamaktadır. (EK 1) Müvekkilimin hayattaki tek çocuğu davalı …………….' tir.

2. Müvekkilimin eşi vefat etmeden önce köyde bulunan …. dekarlık araziyi ekip biçmekte ve elde ettikleri gelirle geçimlerini sağlamaktaydılar. Ancak ………………….'in ölümünden sonra davalı bakma vaadiyle müvekkilimi ………..'ya götürmüş, zaten …. yaşında olan müvekkilimin gönlünü ederek köydeki araziyi sattırmış ve parayı da alarak harcamıştır. Daha sonra da müvekkilimi köye geri getirmiş ve tek başına bırakıp gitmiştir.

3. Müvekkilim …. yaşında olup zaten hastadır. Köyde geçimini sağlayacak hiçbir geçim kaynağı olmadığı gibi, ilaç paralarını dahi yardımsever komşularının desteği ile alabilmektedir. Ölen eşi de zaten çiftçi olduğundan herhangi bir yerden emeklilik veya başka türlüğü aylığı da bulunmamaktadır. Müvekkilimin çalışıp geçimini sağlaması mümkün olmadığı gibi, geçimini hatta ilaçlarını alabilecek bir geliri veya malı da bulunmamaktadır.

4. Oysa müvekkilimin kızı …………………… tüm kamuoyunda tanınmış bir iş kadınıdır. Müvekkilim köyde sefalet içinde hastalıklarla uğraşırken kızı olan davalı zenginlik içinde yaşamakta ve lüks bir hayat sürmektedir. Bu durumu tüm kamuoyu bilmektedir. (EK 2) Müvekkilimin muhtaç durumda olduğu davalıya defalarca bildirilmesine rağmen, davalı bu konuda hiç bir girişimde bulunmamış hatta bir defasında evine giden müvekkilimi evden kovmuştur.

5. Herhangi bir geliri olmadığı gibi, çalışması da mümkün olmayan, zaten yaşlı ve hasta bulunan müvekkilime, maddi yönden çok rahat olan kızından yardım nafakası talebinde bulunmak için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : 4721 S. K. m. 364, 365, 366.

HUKUKİ DELİLLER :

1-Nüfus kayıtları,

2- Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi

SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda saydığımız nedenlerle davamızın kabulü ile, müvekkilimin yoksul ve muhtaç durumda bulunduğunun kabulü edilerek, davalı olan kızı tarafından müvekkilime ……… TL.- yardım nafakası ödemesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. ../…/..

Davacı Vekili
Av.
EKLER :

1-Nüfus kayıtları,

2- Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi,

3-Bir adet onaylı vekaletname örneği




Kanun No: 4721
Türk Medeni Kanunu (TMK) (YÜR. TAR.: 01.01.2002)

Kabul Tarihi: 22.11.2001
R.G. Tarihi: 08.12.2001
R.G. No: 24607


ÖZET: Nafakanın niteliği, davalı babanın gelir durumu, davacının ihtiyaçları, yıllık eğitim ücreti nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az olduğu, davacının zaruri ihtiyaçlarını karşılamayacağı kanaatine varılmış, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin annesi Nuran ile davalı babasının 2005 yılı Eylül ayından itibaren fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının davacı ve kardeşi ile eşini bırakarak evi terk ettiğini, bir daha onları hiç arayıp sormadığını, bir başka bayanla birlikte yaşadığını, bu birlikteliğinden bir çocuğunun olduğunu, açtığı boşanma davasının red edildiğini, daha önce açılan dava sonucunda müvekkili için 130 TL kardeşi Buket için 120 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, Uşak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrenci olan müvekkilinin ihtiyaç, eğitim ve bakım harcamalarını ve masraflarını karşılamadığını, okul çağında olması nedeniyle çalışamayan müvekkilinin herhangi bir gelirinin bulunmadığını annesinin yardım ve katkılarının yeterli olmaması nedeniyle davalının yardım ve desteğine muhtaç olduğunu beyanla TMK.nun 364 maddesi gereğince müvekkili için ayda 400,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 130,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazla istemlerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.

Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364)

Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.

Somut olayda; davacının davalının kızı olduğu, davacının Uşak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İkinci Öğretim) 3. sınıf öğrencisi olduğu, bir dönemde aylık 577,50 TL harç ödediği, yurt ücreti olarak 120 TL ödediği, annesinin ev hanımı olduğu, gündelik işlerde çalıştığı; davalının emekli olduğu aylık 1.158,62 TL maaş aldığı, başka bir kadınla yaşadığı, aynı zamanda davacının annesi olan ilk eşinden halen resmi olarak boşanmadığı, beraber yaşadığı kadından bir çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; nafakanın niteliği, davalı babanın gelir durumu, davacının ihtiyaçları, yıllık eğitim ücreti nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az ol olduğu, davacının zaruri ihtiyaçlarını karşılamayacağı kanaatine varılmış, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/9650
Karar: 2015/17175
Karar Tarihi: 04.11.2015


ÖZET: Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının üniversitede öğrenim gördüğü nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu'nun maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.

Dava: Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, öğrenimine devam ettiğini, ekonomik sıkıntı çektiğini ileri sürerek, 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini ve gelecek yıllar için TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırım yapılmasını istemiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve davacının öğrenim gördüğü süre boyunca ödenmek kaydı ile 150,00 TL yardım nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, anılan nafaka miktarının gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir.

Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu'nun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.

Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez.

Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.

Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba oğul oldukları; davacının, önce Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Meslek Yüksek Okulu Elektronik Teknolojisi Programı öğrencisi iken, bilahare Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler (İÖ) Bölümünde öğrenimine devam ettiği, geliri olmadığı, diğer nafaka yükümlüsü annenin de İŞKUR aracılığıyla geçici işlerde çalışabildiği ve gelir miktarının belli olmadığı, davalının ise emekli olup aylık maaşının 1.767,00 TL, kesintilerden sonra eline geçen tutarın ise 1.020,00 TL civarında olduğu, demir doğrama atölyesinin bulunduğu, buradan ortalama 1.000 TL civarında gelir elde ettiği, 4 çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının üniversitede öğrenim gördüğü nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yardım Ve İştirak Nafakası" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Zeliha Karabacak'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
17-02-2016 - 11:36
(2983 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 3 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
5684
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 5 saat 5 dakika 58 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,91 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 15954, Kelime Sayısı : 2330, Boyut : 15,58 Kb.
* 5 kez yazdırıldı.
* 4 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1891
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03517890 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.